Dinler Tarihi Açısından Bir Yaklaşım

Türkistan'dan Türkiye'ye Alevilik-Bektaşilik

Abdurrahman Küçük

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kuteybe b. Müslim'in bu tutumuna Emevilerin Hz. Muhammed'in soyundan gelenlere reva gördükleri ile Araplar dışındaki Müslümanları Mevâlî “Köle" kabul etmeleri, küçümsemeleri, baskı ve zulüm uygulamaları İslâm'ın Türkler arasında geç yayılmasının sebepleri arasındadır.
Herkesin hayatında kötü ruhlar vardır...
... ve kötü ruhların sadece sıkıntı yarattıklarını söylemektedir.
Reklam
Günümüzde Altay ve Sibirya Türkleri arasında yaşayan inanışların, geleneklerin ve göreneklerin; Alevisi ve Sünnisi ile hem Türk Dünyası (Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Azerbaycan, Çuvaşistan, Gagavuzistan gibi) hem Türkiye hem de Balkan Türkleri arasında şöyle veya böyle yaşamaktadır.
Türkler, ilk dönemlerde, İslâm'ı, “mistik yönü ağır basan dervişler” vasıtası ile öğrenmişlerdir. Yerleşik hayatı olan ve şehirlerde yaşayan Türkler, İslâm'ı zamanla devletin desteklediği medreseler yoluyla Ana Kaynaklar'dan; Göçebe hayatı yaşayan “Türkler/ Türkmenler” ise, İslâm'ı, daha çok "sözlü kaynaklardan /kişilerden", rivayetlerden/menkıbelerden öğrenmişlerdir.
Türkler, İslâm ile Hz. Ömer Dönemi'nde tanışmışlardır. Ancak Türklerin çoğunluk halinde İslâm'ı din olarak benimsemeleri Dokuzuncu Yüzyılın sonları ile Onuncu Yüzyılın başlarındadır Türklerin Müslüman olmalarında Halaç Türklerin'den olan Hallacı/Halacı Mansur (858 - 922) ve Onun İslâm'ı anlatma yöntemi etkili olmuştur.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.