Türkler, ilk dönemlerde, İslâm'ı, “mistik yönü ağır basan dervişler” vasıtası ile öğrenmişlerdir. Yerleşik hayatı olan ve şehirlerde yaşayan Türkler, İslâm'ı zamanla devletin desteklediği medreseler yoluyla Ana Kaynaklar'dan; Göçebe hayatı yaşayan “Türkler/ Türkmenler” ise, İslâm'ı, daha çok "sözlü kaynaklardan /kişilerden", rivayetlerden/menkıbelerden öğrenmişlerdir.