Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1717-1718

Türkiye Mektupları

Lady Montagu

Türkiye Mektupları Gönderileri

Türkiye Mektupları kitaplarını, Türkiye Mektupları sözleri ve alıntılarını, Türkiye Mektupları yazarlarını, Türkiye Mektupları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bir kimseyi maksatsız ve hasetsiz takdir etmek fazilet sayılmalıdır."
208 syf.
·
Puan vermedi
Kitap Hakkında
(Spoiler) Merakla okuduğum bir kitaptı. İstanbul'da İngiliz Elçiliği yapan Edward Wortley Montagu'nun eşi Lady Mary Montagu tarafından 1717-1718 yıllarındayazdığı mektupları içeren bir kitap. Bulunduğu şehirlerdeki gözlemlerini mektuplaştığı kişilere mümkün olduğunca detaylı anlatmaya çalışması okurken zihninizde canlandırmanızı sağlıyor. Yolculukları sırasında gördüğü hamamlar, kadınların güzellikleri, karşılaştığı adetler... En çok dikkatimi çeken şey çiçek aşısı ve evlatlık alma olayları oldu. Evin babası öldükten sonra kişinin evi ve toprağı padişahın hazinesine kalmasın diye çocuğu olmayan kişiler evlatlık alıyorlarmış. Gördüğüm kadarıyla eşinden dolayı saray ve çevresini daha çok gözlemleyebilmiş. Halka dair biraz daha bilgi almak isterdim. Kitabın sonuna doğru Keremen Mikes adlı Macar'ın yazdığı mektuplar yer alıyor. Mikes, ablasına hitaben yazdığı bu mektupları göndermek için değil kitap halinde basmak için yazmış. Lady Montagu'nun mektupları gibi samimi gelmedi bana.
Türkiye Mektupları
Türkiye MektuplarıLady Montagu · Tercüman Yayınevi · 2173 okunma
Reklam
Şimdi bülbül o tatlı nağmesine yine başladı...
Sayfa 63
Bu mektup çok uzadı. Okurken canınız sıkılırsa ateşe atın.
Sayfa 129Kitabı okudu
Şimdi bülbül o tatlı nağmesine yine başladı...
Reklam
Kelemen Mikes-Erdelli bir Macar
Biz, Türklerin kazanmasını istiyoruz, çünkü onların ekmeğini yiyoruz. Başka hiçbir memlekette sığıntıya bu kadar yardım edilmez. Bu millet, öyle söylendiği gibi, korkunç değil, bilâkis bunun kadar barışçı millet görmedim. ­
Diyor Hafize Sultan, Sultan Mustafa’dan bahsederken
"Zaman kederimi bir parça hafifletti. Fakat yine de haftanın bir kaç günü onun için gözyaşı dökerim."
İngiltere’de yalancılar yaptıklarıyla övünürler, burada ise yalan söylediğinden emin olunduğu zaman alınlarına kızgın demir basılıyor. Bu kanun bizde uygulanırsa ne kadar güzel yüzün bozulduğu, ne kadar kibar sınıfına mensup kişilerin kaşlarına kadar inen perukalarla dolaşmağa mecbur kaldıkları görülür.
Zengin tüccarların çoğunun Yahudi oluşu dikkatimi çekti. Bunların nüfuzu çok kuvvetli, imtiyazları Türklerinkinden fazla. Kendi kanunlarıyla idare edilen bir cumhuriyet gibiler. Türkler atıl tabiatlı ve sanayie hevesli değiller. Buna karşılık Yahudiler birlik meydana getirdiklerinden devletin bütün ticaretini ellerine almışlar.
Reklam
Bu hastalıkla ilgili bir şey anlatayım, siz de mutlaka burada bulunmak istersiniz. Bizde pek çoy yaygın ve çok zalimane olan çiçek hastalığını burada keşfettikleri bir aşı ile önlüyorlar. Bir çok kocakarının san’atları sırf bu ameliyatı yapmak. Aşılanma için en uygun zaman sıcakların sonu, sonbaharın başlangıcı. O zaman aile reisleri ailelerinde çiçek hastalığına tutulmuş kimse olup olmadığını öğreniyor ve bir kaç aile toplanıyorlar. Sayılan on beş on altıyı bulan aile toplulukları bu aşıcı kocakarılardan birini çağırıyorlar ve ceviz kabuğu içine doldurulmuş çiçek hastalığı aşı­sını hangi damardan açılmasını isterlerse, o damarı büyük bir iğne ile açtıktan ve iğnenin ucu kadar aşıyı buraya koyduktan sonra yarayı bağlıyor ve üzerine bir ceviz kabuğu yapıştırıyorlar. Bütün bu ameliye sırasında en küçük bir acı hissedilmiyor. Aynı şeyi dört beş damara daha yapıyorlar.
Kur'an, bizim (İngilizlerin} zannettiği gibi derme çatma sözler değil, son derece yüce ve son derece dürüst bir şekilde ifade edilen temiz ahlakı ihtiva etmektedir. Bunun böyle olduğunu birçok hıristiyanlar da tarafsız olarak söylediler. Hiç şüphesiz, Avrupa'daki Kur'an tercümeleri Rum papazlardan gelme kopyalar olduğu için (hıristiyanlar), Kur'an'ın aslını kasden bozmuşlardı.
152 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.