Türkiye Toplumu ve Demokrasi Gönderileri
Türkiye Toplumu ve Demokrasi kitaplarını, Türkiye Toplumu ve Demokrasi sözleri ve alıntılarını, Türkiye Toplumu ve Demokrasi yazarlarını, Türkiye Toplumu ve Demokrasi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sürgit sertlikle işini sonuna dek yürütmüş iktidarı tarihler yazmıyor.
''Ulusal Birlik'' Nedir?
Yurt, yalnız iktidarda olanların düşündükleri biçimde sevilmez. Onu sevmenin, sevmeyi bilmenin türlü türlü yolları vardır. Gerçek ulusal birlik, bu ayrı ayrı, birbirine karşıt düşüncelerin düzeninden doğar.
Bütün ulusu, kendi akıllarınca bir kalıba sokmak isteyenler, yalnız kendi bildiklerinin, kendi düşündüklerinin doğru olduğuna nasıl kendilerini inandırıyorlar? Nerden belli? Onlar da bizim gibi sıradan yurttaş değiller miydi, bigün yine böyle olmayacaklar mı?
Sayfa 77 - Nesin
Bizde oldum olasıya iktidarlar, halka düşünme payı bırakmazlar. Yalnız başa kim geçerse, ulus adına onlar düşünecek. Onların düşüncesi doğru. Halk da tembelcesine, hazır düşüncenin gevişini getirecek.
Sayfa 77 - Nesin
Bir toplumda “tarih tekerrür “ediyorsa, o toplum
ilerlemiyor, başka bir deyişle yaşamıyor demektir.
ÖĞRETMEN HAKKI!
Öğretmen hakkı, biz de, çok gözetilen bir hak olduğu için, öğrenciler, öğretmenlerini döver, vururlar…
HAK
Arayanları değirmene gönderirlerse de şimdiye dek değirmende bile bulan görülmemiştir. Onun için ne olduğunu bilinmeyen, adı var tadı yok bir şeydir.
Bir kuş düşünün, havası yok…rüzgarı yok…Bir balık düşünün, susuz, denizsiz…
Biri Arabada Biri Yayan
- Bir insan daha yolda yürümesini bile öğrenmemişse…
Sözün sonunu ben bağladım:
- Ondan memlekete hayır gelmez birader.
Günümüzde en çok gereksinmesini duyduğumuz direnen aydınlardır.
Sayfa 74 - Nesin
Haklı!
Bizde çoğunlukça “aile”, “familya” işte budur. Kocası döver, isterse öldürür bile, ailesi değil mi?
(...)
Bir de şunu düşünelim. Bir erkek, otomobilde akşamüstü giderken kolunu karısının boynuna doluyor. Önce bu iş şoförün namusuna dokunur. Sonra arabada kim varsa, arkasına düşer, karıkocayı solukları kesildiği yere kadar kovalarlar.
Garda, iskelede, birbirlerinden ayrılırken karıkoca öpüşse, ahlak zabıtasından trafik zabıtasına, belediye zabıtasına kadar hepsi üşüşür, üstüne görev olan olmayan, yoldan geçen, durup bakan, orda kim varsa, karıkocanın arkasına düşerler. Hiçkimse de,
Yahu familyası değil mi, bize ne? demez.
Ne şaşılacak iştir, döverken familya, severken değil; öldürürken familya, öperken değil... Zavallı familyalara ne istersek yapıyoruz, hatta bıçaklayıp gebertiyoruz da... Ama zavallıları bitürlü sevip öpemiyoruz bile...
Sayfa 65 - Nesin
- Bu yazı olmaz! Gazeteye girmez! diye geri çevirdiler.
Hakları var. Bir yazı yüzünden gazeteyi mahkemeye verebilirler, kapatabilirler.
Biz, bugün evimizin bulunduğu sokağın neden süpürülmediğini, komşularımızın sokağa kilim silkelediklerini, yaz gelince sineklerin çoğaldığını, sokak satıcılarının yüksek sesle bağırdığını, bu türlü konuları, deniz anası gibi kaygan, yumuşak bir dille, sütlaç gibi tatlı bir kalemle, ağzımızdan ballar akarak anlatmalıyız. Kırk yıllık usta yazarlarımıza bakıyorum, onlar da öyle yapıyorlar.
En iyisi sevgili okurlarım, ben size bugün baba tatlısı nasıl yapılır onu anlatayım. Yarın imambayıldının, ertesi gün de kadın göbeğinin nasıl yapıldığını anlatırım.
Sayfa 61 - Nesin
Güzel haber!
Yalnız bilinen bişey var: sert tedbir, sıkı tedbir, çok sert tedbir, çok daha sert tedbir, çok çok daha sert tedbir... Bu sertliklerin sonu hiç de iyiye varmıyor. Sürgit sertlikle işini sonuna dek yürütmüş iktidarı tarihler yazmıyor.
Sayfa 59 - Nesin
"Tarih tekerrürdür" der dururlar. Bu bilim dışı yargı, bizim tarihimize bakarsanız doğrudur. Bizde tarih durmadan tekerrür ediyor. Gerçekte bu yeryüzünde olan bir olay, yeni baştan bir daha olmaz, olamaz. Her oluş akıp gider, ne durdurulur ne de geriye çevrilir. Ama bu gerçekte böyledir. Bir toplum gerçeklere aykırı, gerçek dışı bir yaşayış içindeyse, biteviyelik sürer, yerinde sayar durur. Yaşamak, ilerlemek, yürümek demektir. Bir toplumda "tarih tekerrür" ediyorsa, o toplum ilerlemiyor, başka bir deyişle yaşamıyor, demektir.
Sayfa 52 - Nesin