Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

1908 – 1918

Türkiye’de Milli İktisat

Zafer Toprak

Türkiye’de Milli İktisat Gönderileri

Türkiye’de Milli İktisat kitaplarını, Türkiye’de Milli İktisat sözleri ve alıntılarını, Türkiye’de Milli İktisat yazarlarını, Türkiye’de Milli İktisat yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
Dışarıya karşı direnişin öyküsü. Milli iktisat ulus ve devlet inşasında da önemli bir işlev görüyor, bir toplum taban, kendine göre bir burjuvazi çabası içinde.
Türkiye’de Milli İktisat
Türkiye’de Milli İktisatZafer Toprak · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201920 okunma
Artık aklımızı başımıza alalım; gözümüzü açalım; kendimizi aldatmayalım; biraz etrafımızı görelim ve düşünelim, düşünelim, düşünelim.
Reklam
Bir ülkede adalet olmaz, vatandaşın hukuku savunulamazsa o topraklarda ticaret ve sanayinin gelişmesi beklenemezdi.
İttihat ve Terakki'de yer alan yazılar kapsamlıydı. Uzun uzadıya tartışılan devlet sosyalizmi İttihat ve Terakki'nin daha 1908'de, Selanik'te ne denli derinliği olan bir dernek olduğunu kanıtlıyordu. Osmanlı literatüründe toplumsal, siyasal, iktisadî kavram kargaşası epey bir süre sürdü. Bu konularda tanımlar daha yeni yeni yapılıyordu. Büyük ölçüde Batı kaynaklı bu tür tasnifler, sağ ve sol çizginin ne denli karmaşık olduğunu kanıtlıyordu. Devlet sosyalizmi işte bu tür bir ortamda Ittihat ve Terakki aracılığiyla Osmanlı aydınına ulaşmışti.
Gökalp'in görüşleri de aynı sonuçla noktalanıyordu. Bücher'in belirlediği aile iktisadı", "şehir iktisadı" ve "milli iktisat" aşamaları Türkler için de gecerliydi. Gökalp'e göre "milli iktisat" ın iki devresi vardı. Ilk devrede "milli istihsal milli istihlake tamamiyle tekabül ederek milleti iktisaden kendi kendine kifayet edecek bir hale getirir" di. Diğer bir değişle ilk devre etkin bir birikim sürecini içeriyordu. Tüm olanaklar üretimin artırılması için seferber edilecek, gelir dağılımına bakılmaksızın yatırımlara girişilecekti. İkinci devre ise sosyal devletin kuruluş aşamasıydı: Servet dağılımı "adilane" bir şekilde olacak, tüm vatandaslar uvgarliğin bahsettiği olanaklardan eşit oranlarda yararlanacaklardı. Ancak, Gökalp'e göre "milli iktisat", iktisat kadar "içtimaiyyat" ı yani toplumbilimi de devreye sokuyordu.
Müslümanların toplumsal sınıfı , askeri, mülki hatta ruhanî memurlardan müteşekkildi. Bu sınıfın çıkarı, devletin beka ve devamı ile mensuplarının bilfül yönetime katılımıyla sağlanıyordu. Tamamen ülke çıkarlarından yana olan ikinci bir toplumsal zümre, büyük Müslüman tüccardı. Bunların bir kısmı devlete müteahhitlik ve mültezimlik eder, bu nedenle devletin devamını gözetirlerdi. Bazıları payitaht ve vilayetler arasında ya da Osmanlı İmparatorluğu ile yabancı ülkeler arasında ticaret yaparlardı. Bunların da çıkarı ülkede düzen ve asayişin, her ne pahasına olursa olsun saglanmasını gerektirirdi. Ülke çıkarlarnın bütününe sahip çikan üçüncü bir toplumsal zümre vardı. O da Müslüman arazi ve emlak sahipleriydi. Büyücek araziyi bizzat ya da dolaylı işleten ziraat erbabı, şehirlerde emlak sahibi ve küçük toprağında bizzat çalışan rençper bu kesimde yer alyordu.
Reklam
Cumhuriyet'in ilk yılında Yusuf Akçura makalelerden derlenmiş bir kitap yayımlamışti. Siyaset ve İktisad Hakkında Birkaç Hitabe ve Makale Yusuf Akçura'nin daha önce de meyyal olduğu sınıf analizini bu kez çok daha ayrntılı bir üslupla gündeme getiriyor, Marx'dan esinlenerek toplumsal sınıf analizine girişiyordu. Kitap, Osmanlı-Türk toplumunda Meşrutiyet'le gündeme gelen sınıflı toplum açılımını siyasete de taşıyor ve Ittihat ve Terakki'nin sınifsal temellerini irdeliyordu. Siyasal partilerin kuruluş evresinde, partiler arasI maddi çıkarlarıydi.
Meşrutiyet yıllarında, varlığı şüphe götüren etnik-dinsel temele dayalı iş bölümü, giderek Osmanlı'nın geri kalmışlığının temel nedeni olarak görülmeye başlanmiştı. Yöneticilik, askerlik ve maddi üretimin dışında uğraşlardı. Oysa bir ülkenin gücü maddi üretimle ölçülebilirdi.
Osmanlı liberalizminin niteliği Balkan Harbi ertesi ve özellikle Cumhuriyet'in inşa sürecinde yoğun tartışıldı. "Tanzimat kafası" liberalizmi eleş- tirmek için kullanılan terkip oldu. 1908 Devrimi gerçekleştiğinde, Osmanlı toplumunda liberal fikirlerin gelişimi yarım yüzyıldır gündemdeydi.
752 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Milli İktisat üzerine
Bir ülkenin bağımsızlığı sadece siyasi manada değil aynı şekilde ekonomik bağımsızlığı olması gerekir. 1908-1918 devrinde biz sadece dönemin siyasi atmosferi hakkında malumatımız var fakat ekonomide ne değişiklikler oldu malesef ki bir malumatımız yok. Kitap işte bu konuları değiniyor. Kitap 1908 Devrimi ile başlıyor sonrasında ise İttihat ve Terakki'nin ekonomide yaptığı reformları ve oluşturmaya çalıştığı yerli burjuva sınıfı hakkında güzel bilgiler veriyor. Milli iktisat teriminin ilk nereden çıktığı dönemin aydınlarının çözüm önerilerini detaylıca sunuyor. Aynı şekilde Kemalist yönetimin önemli ilkelerinden olan 'Halkçılık' ve 'Devletçilik' ilkesinin aslında nasıl doğduğunu iyi anlamamızı sağlıyor. Türk kadının iş hayatında ki rolü de belirtilmektedir. Bu durum ileri ki dönemde yapılacak olan sosyal hayatta yapılan inkılapların zeminini oluşturmasını ve kolaylaştırmasını sağlayan önemli hadisedir. İttihat ve Terakki örgütünün oluşturduğu yerli esnaf sınıfının sonradan Milli Mücadele'ye yaptıkları katkılarını ve neden Ankara'dan yana saf tuttuklarını anlamamıza da vesile oluyor. İttihat ve Terakki ve Cumhuriyet dönemi araştırmacılara tavsiye ettiğim eserdir.
Türkiye’de Milli İktisat
Türkiye’de Milli İktisatZafer Toprak · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201920 okunma
16 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.