Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gazete Yazıları, Bütün Eserleri 10

Türkiye'nin Kalbi, Kabul Günleri

Sevgi Soysal

En Eski Türkiye'nin Kalbi, Kabul Günleri Gönderileri

En Eski Türkiye'nin Kalbi, Kabul Günleri kitaplarını, en eski Türkiye'nin Kalbi, Kabul Günleri sözleri ve alıntılarını, en eski Türkiye'nin Kalbi, Kabul Günleri yazarlarını, en eski Türkiye'nin Kalbi, Kabul Günleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
461 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
İsyankar neşesine bayıldığım kadın... Sevgi Soysal Yeni Ortam / Yenigün / Politika gazetelerinde ki politika konuları ile ilgili olan Sevgi Soysal köşelerini okuyoruz bu kitapta. Ağırlık olarak Yenigün gazetesinde ki Hatice Hanım yazılarını okuyoruz diyebilirim. Düşününce ne kadar acı bu kadar çok Hatice hanım olduğunu bilmek. Başkasının acısını duymamak, o acı sana dokunmadıkça. Kitapta değinilen bir çok konunun günümüzde de güncel olduğunu düşünüyorum o yüzden sadece yakın geçmişi değil bugünü de okuyormuşum gibi hissettim biraz. İyi okumalar, özellike isyankar neşesini doya doya haykıranlara !
Türkiye'nin Kalbi, Kabul Günleri
Türkiye'nin Kalbi, Kabul GünleriSevgi Soysal · İletişim Yayınları · 201423 okunma
“Düşünüyorum; babaları, ağabeyleri tarafından satılıp sonunda zina suçlusu sayılan köylü kadınlarını, tavuk hırsızı arabacıları, Almanya’ya işçi giden kocası tarafından terk edilen, kaynı tarafından evinden kovulan, bebesi Menderes’le yollara vuran ve bu çok meşakkatli yolun sonunda geneleve düşen Güllü’yü, bütün parasını yiyip bir de kendisini aldatan polis dostunu vurduğu için mahpus yatan Güllü’yü. Daha nicelerini, affedebileceklermiş, iyi, ama sevinemiyorum. Cevdet ‘Cevdetlikten’, arabacılar tavuk hırsızlığı ile yaşamaktan, Güllü sonunda geneleve düşmek zorunda kalmış olmaktan affedilmeyecek çünkü. Ve bu zorunlulukların sürüp gitmesinin sorumlusu olan bizler onları işlemek zorunda bıraktığımız suçlardan dolayı affederek sevinecegiz.”
Reklam
“Gençlik bu, biraz taşkın olur, bazen taşırır, ama gelecek yine ondadır. Ona tahammül edemeyen, bir anlamda ileriye de tahammül edemiyor sayılabilir.”
“Yok, yok… Sadece şunu demek istiyorum: bir insanın ekmeğiyle oynamak, onu yarın işsiz, yarın evsiz yurtsuz, yarın aç bırakmaktır. Halka güvensiz bir yaşamaya kul etmektir yani.”
“Hatice hanım, emeğinin karşılığını almak insanın en tabii hakkı. İnsanların haklarını almak için söz hakkına sahip olmadıkları sisteme demokrasi demezler.”
“Şimdi, diyelim ki bir emekçi emeğinin karşılığında kendisine ödenen parayla geçinemiyor. Kendi başına savunamadığı hakkını başkaları savunsun diye kullanmalı oyunu. Yani haklarını savunacak olanları seçmeli…”
Reklam
“Her suçun bir işlenme nedeni, koşulları vardır Hatice hanım. Su ısınmadan buhar olmaz. Kötü bulduğunuz sonuçlarda durup dururken ortaya çıkmaz. Şartlar durumları yaratır az çok. Yani bazı suçlar işleniyorsa, bu suçların işlenmesini kaçınılmaz kılan sebepler ve belki de bu suçlulardan daha önemli, daha gerçek suçlular vardır. Toplum suç nedenlerinin köküne inmezse suçlardan sorumlu sayılır. Böyle durumlarda af, toplumun kendi temel suçluluğunu temize çıkararak rahatlama isteğidir.”
“Yoksulluk varsa Hatice hanım, gerçek sanatçının buna eğilmesi, yoksulluğun giderilmesi içindir, yoksulluğun edebiyatını yapmak için değil.”
Sayfa 102Kitabı okudu
“Brech’tin bir dizesi var: “Önce ekmek gelir, sonra ahlak”. Yani karın doymadan ruh gıdası meselesi biraz…”
Sayfa 102Kitabı okudu
“Tam tersi Hatice hanım. Eğer ezilenlerin, emekçi yığınlarının anayasalar yapılırken söz hakları olsa, anayasaların oluşumunda emekleri geçse, anayasalara daha bir sahip çıkarlar. Anayasalarda görünüşte korunan haklarının daha bir bilincinde olurlar. Yoksa bir profesor gelir böyle böyle der, öteki profesör gelir şöyle şöyle derse, yığınlar kendi sorunlarına yabancılaşırlar, haklarının yapboz tahtasına benzediğinin farkında bile olmazlar.”
Sayfa 107Kitabı okudu
209 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.