Türkiye'nin Uzun On Yılı

Tanel Demirel

Öne Çıkan Türkiye'nin Uzun On Yılı Gönderileri

Öne Çıkan Türkiye'nin Uzun On Yılı kitaplarını, öne çıkan Türkiye'nin Uzun On Yılı sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Türkiye'nin Uzun On Yılı yazarlarını, öne çıkan Türkiye'nin Uzun On Yılı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İsmet İnönü değişen siyasi koşulları iyi okuyabilen ve bu koşullara uyum sağlamaya gayret gösteren biridir. İnönü’ye göre, “tek parti köşe başını tutan ve sırtını iktidara dayayan her vatandaşı kendinden küçüğe karşı zalim, kendinden büyüğe karşı da haysiyetsiz bir uşak haline” getiren bir sistemdi. Ayrıca, “tek parti rejimleri normal demokrasi usulleri ile idare şekline intikal edemedikleri, hiç değilse bu zaruri olan intikali tam zamanında yapamadıkları için yıkılmışlardır. Yıkıntının arasında da bir çok zahmetlerle meydana getirilen bir çok eserin hepsi heba olmuştur.” Hem cumhuriyetin kazanımlarını hem de CHP’yi korumak için, Türkiye bu hataya düşmemelidir. Deneme başarılı olursa kendisine cumhuriyetin demokratikleşmesini sağlayan adam olma onurunu sağlayabileceğinin farkında olan İnönü, bu davranışının aynı anda diğer bir çok amaca hizmet edebileceğinin farkındadır. Türkiye’nin yeni dünya düzeninde yer almak istediği bloktaki yerini sağlamlaştırma, ABD yardımından faydalanma arzusuna ek olarak iki önemli husus öne çıkmıştır. Bir kere, Cumhuriyet rejiminin ne ölçüde yerleştiğini görmek gerekmektedir. Savaş Zenginleri ile, Kemalist reform sürecinden rahatsız olduğu gibi, gündelik hayatında kayda değer bir iyileşmede hissedemeyen köylü kitlenin bürokratik idareye karşı tepkisini kontrollü bir biçimde tatmin ederek sisteme tehdit oluşturabilecek bir düzeye ulaşmasını önlemek mümkün olabilecektir.
Sayfa 46 - DemokratikleşmeKitabı okudu
Erken Cumhuriyet Dönemi
Siyasi iktidarın meşru olduğu İslami normlar ve Osmanlı hanedanına itaat gereğini değilde, milleti temsil iddiasına dayandırıldı. Bu Siyasal bir devrimdi. Saltanat ve hilafetin kaldırılması ve takip eden diğer reformların arkasında güçlü toplumsal sınıf ve gruplardan ziyade, ülkeyi işgalcilerden temizlemiş olmanın getirdiği prestij ve kendine güven ile harekete geçen askeri/sivil bürokrasi vardı.
Sayfa 30 - DemokratikleşmeKitabı okudu
Reklam
Devlet ve toplum, ekonomi ile siyaset arasında katı bir ayrım yapılıyor, hatta bazıları süreçlerin birbirinden bağımsız olduğunu bile iddia ediyordu. Siyasal süreci toplumsal bağlardan kopartarak, siyasetin özerkliğinin abartılması ya da siyaset toplum bağlantısı üzerinde dururken toplumsal düzlemdeki çatışmaları ikinci plana itip, toplumu belli değerler etrafında bütünleşmesi gereken uyumlu bir bütün olarak algılamak benimsenen varsayımlardandı. Siyasetin çatışma boyutu ikinci plana itildiğinden herhangi bir siyasi düzenlemeden “kim(ler) faydalanıyor” sorusu genellikle sorulmamaktaydı.
Sayfa 7 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, GirişKitabı okudu
Demokratik rejimi tercih edilir kılan, hem temel hak ve hürriyetlerinin daha iyi korunabilmesine imkan verebilmesi hem her türlü eşitsiz ilişkiyi görünür (dolayısıyla eleştirilebilir) kılarak düzeltme önünde adımlar atılmasının önünü açabilmesi hem de yöneticilere hesap sorabilmeyi -değişen derecelerde de olsa- mümkün kılabilmesidir.
Sayfa 13 - GirişKitabı okudu
Nihat Erim, 21 Mayıs 1950 tarihli günlüğüne "... DP milletvekilleri memleketin bütün şer kuvvetlerini temsil etmekte. İçlerinde ne 'mallar' var. Böyle bir kalabalıktan memlekete ne hayır geleceğini de önümüzdeki yıllar gösterecek." diye yazmıştı.
Sayfa 176
Satrançta bile yenilgiyi hazmetmekte zorlanan ve kendisini yenen kişiyi iki defa yenmeden masadan kalkmadığı söylenen İnönü'nün ruh halini iyi anlamak gerekir.
Sayfa 177
Reklam
Geri14
50 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.