Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Türkleri Anlama Kılavuzu

Zeki Kayahan Coşkun

Türkleri Anlama Kılavuzu Gönderileri

Türkleri Anlama Kılavuzu kitaplarını, Türkleri Anlama Kılavuzu sözleri ve alıntılarını, Türkleri Anlama Kılavuzu yazarlarını, Türkleri Anlama Kılavuzu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
176 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Bilenler bilir, Çengelköy'de yıllardır bulunan bir sokak kitapçısı var. Bu kitabı da orada gördüm. İsminden ve içeriğinden dolayı merak edip aldım. Mizah dediğimiz şey çok değişik. Bazen geçen sene güldüğümüz şeye -film repliği, karikatür, stand up- "bunun neresine gülmüşüm" dediğimiz oluyor. Bu yüzden üstünden zaman geçmiş mizah öğelerine temkinli yaklaşıyorum. Ancak bu kitap 2005 yılında basılmasına rağmen "hala" güldürebiliyor. Kapağında "stand up tadında" ifadesi var, kesinlikle bu havada kitap. 2010 yıllarındaki "caps" havasında da diyebilirim. Bu kitabı okurken kendinizi, çevrenizi ve yaşantınızdan çokça an göreceksiniz ve her kendinizi gördüğünüzde de gülümseyeceksiniz.
Türkleri Anlama Kılavuzu
Türkleri Anlama KılavuzuZeki Kayahan Coşkun · Bir harf · 2005534 okunma
"Zippo çakmaklarda kullanılan gaz uçak benziniymiş..." bilgisi bile, cakmağa da, o gazın kokusuna da verdiğimiz önemi arttırdı... Uçağa binemesek bile, yakıtı elimizdeydi, kokusu burnumuzdaydı...
Reklam
Her Türkçe öğretmeninin görevi, sınırsız düşünme gücünü kullanmayı, kelimelerin arasında kaybolmayı öğretmekken çocuklara, onlar ne yaptılar?.. Ne yapıyorlar hâla?.. Kompozisyon sınavlarında, "giriş, gelişme, sonuç" bölümlerine, kağıdın temizliğine, sağdan-soldan üç santim, yukarıdan-aşağıdan dört santim boşluk var mı, buna baktılar, not bu tuhaflığa göre verildi... Bu uygulamaya devam ediyorlar "yönetmelik" saçmalı- ğımı bahane göstererek... Biri farklı olamaz mıydı Türkçe öğretmenlerimin?..
Okulda Türkler
~ İletki, gönye , pergel gibi araçlar kullanılmasa da öğrencilere aldırılır . ~ Bir öğrencinin, öğrencilik hayatı boyunca bir silgiyi silmek eylemini gerçekleştirerek bitirmesi mümkün değildir. Bütün silgiler bitmeden kaybolmaya programlanmıştır .
Seni bize götürelim mi ?...bizim kızımız ol...
Ve eve gelen misafir amcaların , teyzelerin çocuklarla ilgileniyormuş gibi görünmesine neden olan saçma soruları vardır
Saatten, ceketten, cüzdandan soyutlanarak kavga edenler, sopayı yiyip aşağı oturanlardır... Gerçekten kendine güvenen kişinin böyle bir zaman kaybına ihtiyacı yoktur... Ortaya çıkan bu zamanı "Birileri araya girer de ayırır belki..." züğürt tesellisiyle değerlendirmek isteyen bireylerdir bunlar...
Reklam
Kavganın şiddetini artıran en önemli uzuv eldir... "Bana el kol yapma, o eli indir..." fiziksel şiddet başlamadan önceki son ikazlardır...
Doktorlar ve eczacılar arasında iletişim olması zaruridir... Aralarındaki en önemli iletişim kaynağı ise reçetedir... Reçeteleri de eczacı dışında bir başkasının okuyabilmesi imkansızdır... "O kadar yıllarımı verdim anasını satayım... Neden okunaklı yazayım ki, biraz da siz zorlanın..." hırsı, reçete okunurluğu zorlaştıkça daha da belirginleşir...
Gelinin belinde yer alan kırmızı kuşak, bekareti simgeler... Damadın elbisesi üzerinde renkli bir çaput parçası, herhangi bir işaret bulunmadığından, cinsel geçmişi konusunda bir fikir yürütülmesi olanaksızdır...
Gelinle damat hemen salona girer girmez "Gelin odası" denilen, daracık yere geçer dinleniyormuş gibi yapar...
Reklam
Gelin arabası mümkün mertebe gösterişli olmalıdır... Damadın yakınlarından kimin arabası daha iyiceyse, araba sahibi ikna edilip, alınır...
Türk halkı gazete okur, yeter ki yanında gazete okuyan birini görsün...
Misal, karı-koca yan yana oturabilir koltuklarda, sakıncası yoktur... Fakat birbirini hiç tanımayan iki karşı cinsin, mesafe olmaksızın seyahat etmesi, ateşle barutun birbirine bitişik iki koltuktan bilet alması gibi bir şeydir....
Belediye ve halk otobüslerinde camları açabilmek zordur... Kuvvetin yönünü, şiddetini iyi ayarlamak gerekir... Bir bayanın "Pardon, camı açamıyorum, yardım eder misiniz?.." ricasına kulak verip, camı açmaya çalışmak hüsranla sonuçlanır çoğu kez... İncinirsiniz otobüs içinde.. Bir başkası gelir açar o camı, daha da incinirsiniz. Yapmayın!...
Cep telefonuyla konuşmanın yasak olduğu toplu taşıma araçlarında, bu kurala uymayana yoğun olarak tepki gösterir diğer yolcular. Üzerine kırmızı çarpı atılmış cep telefonu resmi, bir halkı böylesine bütünleştirebilmektedir... Ve hiçbir parti amblemi yoktur ki, farklı düşünce yapısındaki bu kadar kişiyi bir araya getirsin, topyekûn hareket ettirsin...
80 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.