Üç Psikolojik Soru
A. Kadir ÖzerÜç Psikolojik Soru Gönderileri
Üç Psikolojik Soru kitaplarını, Üç Psikolojik Soru sözleri ve alıntılarını, Üç Psikolojik Soru yazarlarını, Üç Psikolojik Soru yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Söylesene bana sen kimlersin
Bir tane mi çok tane misin
Hangi tanene bakıp
Seni etkileyeyim istersin
Bak şimdi mavi davrandın
Mavi misin
Şimdi de kırmızı
Kırmızı mısın
Söyle bana sen nesin
Öyle misin böyle mi
Sende her renk var
Yoksa kişiliksiz misin
Beni sen mutsuz ettin demek
Daha kolay gelirdi
Değişmem gerekmezdi çünkü nasıl olsa sorumlu karşımdakiydi.
Dışımdaysa nedenler, ben değişemem, mutlu olmayı bilemem.
Peki birileri biliyorsa eğer ben niye beceremem?
Önceleri garip geldi bana "Kendimi mutsuz ettim." demek. Sorumluluğu üstlenmek ve kendimde bilmek. Ama şimdilerde hoşuma gidiyor değişimin gücünü içimde hissetmek
Başkalarıysa beni değiştiren
Yaşıyormuşum emaneten
İpoteklenmiş bir yaşamda
Her şey çevrenin insafında
Duygularımın sahibi kim?
Başkaları dediler bana.
Mutlu ettiler önce
Sonra mutsuz, acımasızca
Şimdi ne yapacaklarını bekliyorum
Tekrar sordum
Duygularımın sahibi kim?
"Sensin" dedi biri
Anladım ki yaşadığım tüm mutluluk ve mutsuzluklar kendi ettiklerim
Olayın kendisinden çok, ona verilen anlam duygunun rengini saptar.
Kaygı, bireyi "mükemmel olmama cesareti" yerine, "mükemmel olma" imkansızlığına sıkıştıran bir mantığın ürünüdür.
Sayfa 202Kitabı okudu
Varoluşunuzda, nazik davranan bir "siz" var..
Varoluşunuzda, kaba davranan bir "siz" de var..
Varoluşunuzda, başarılı davranmış bir "siz" var...
Varoluşunuzda, başarısız davranmış bir "siz" de var..
Varoluşunuzda, yalan söylemiş bir "siz" var..
Varoluşunuzda, dürüstlük yapmış bir "siz" de var..
Bunların hepsi sizin, "siz"leriniz.
Her birinin ayrı ayrı renkleri, değerleri var.
Sayfa 180Kitabı okudu
Yaratıcılık, yaşamın renkliliğini görmezlikten gelen, -meli'leyen, -malı'layan, tercihleri "zorunluluk ve yasa" olarak gören ve kendini seçeneksiz bırakmış mantıkların katlettiği en değerli kaynağımızdır.
Sayfa 161Kitabı okudu
Birilerinin, sevgiyle, saygıyla, düşüncelilikle, duyarlılıkla davranmalarını gönlümüz isteyebilir, tercih edebiliriz. Ancak, sırf biz öyle tercih ediyoruz diye, çevremizdekilerin öyle davranmaları gerekmez. Yaşamda tercih ettiğimiz birçok şey olabilirken, tercih etmediğimiz birçok şey de olmayabilir. Böylesi bir "olabilirlikler dünyasında" içindeyken, bahçemizde "olamazlıklarla" yaşamanın en belirgin faturası, öfkedir. Bireysel tercihleri, başkalarını da bağlaması gereken yasalar olarak görmenin bireye kazandırdığı beceri, öfkelenmektir.
Sayfa 144Kitabı okudu
Biz katılmasak da, tercih etmesek de ve sevmesek de, karşımızdaki kişi, davranışının gerisinde yatan özgün mantığını, diğer mantıklara kıyasla en fazla benimsemiştir. Kendi mantığı, en çok sahiplendiği mantıktır.
Sayfa 140Kitabı okudu
"olmaması gereken", "ağza alınmayacak laf", "kulaklarıma inanamadım", "davranamazsınız", "yapamaz", "olacak iş değil", "doğru/yanlış", "gerekir", "-meli malılar", "hata yapamaz", "olacak şey mi", "yanlışlıklar/haksızlıklar", "mümkün değil".
Bu sözcükler veya tümceler, öfke yaşayan bireylerin yaşamlarında başkalarının yaptıklarına ne kadar “seçeneksiz” baktıklarını açıkça belirtmiyor mu?
Sayfa 139Kitabı okudu
Geçerlilikleri olan mutlak doğruların seçenekleri yoktur. Tam anlamıyla katılık kıvamına gelmişlerdir. Sorgulanamaz; kuşku süzgecinden geçirilemezler. Onun içindir ki, "gerekir", "mümkün değil", "-meli, -malı, -maz, -mez" gibi ekler mutlak doğruların dile dökülmesinde kullanılabilecek uygun dillerdir.
Sayfa 136Kitabı okudu
"Vizyon" sahibi olmak ne demektir?
"Vizyon" yabancı kökenli bir sözcüktür.
Sözcük karşılığı olarak Redhouse sözlüğünde, "Görüş, görme kuvveti, görme" yazar.
Eğer vizyon sahibi olmak hayalimizde düşünmek ise, o zaman herkesin "vizyon sahibi" olma özelliği ve yeteneği vardır.
Ama ancak bazılarımız, hayalimizi farklı bir şekilde kullanıyor olmalıyız ki, "vizyon sahibi" olarak tanımlanırız.
Bu farklılık nerededir acaba?
"Ben bugünkü halimi, ta 10 yıl önce görmüştüm" gibi bir ifade, sizce vizyon sahibi birine mi, yoksa hayallerini vizyona dönüştürememiş veya sokamamış birine mi ait olabilir?
Sayfa 116Kitabı okudu
Beyin "tutarsızlık" sevmez.
Aslında o bir "tutarlılık" tutkunudur.
Her bir "tutarsızlık" yeni bir "tutarlılık" arayışı doğuracaktır.
Sayfa 99Kitabı okudu