Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üç Tarz-ı Siyaset

Yusuf Akçura

Üç Tarz-ı Siyaset Gönderileri

Üç Tarz-ı Siyaset kitaplarını, Üç Tarz-ı Siyaset sözleri ve alıntılarını, Üç Tarz-ı Siyaset yazarlarını, Üç Tarz-ı Siyaset yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Türklerin büyük çoğunluğu geçmişlerini unutmuşlardır. Bu nedenlerledir ki, her şeyden önce bir ulusal bilinç uyandırmak ve yaratmak gerekecektir."
Yine de "Türkçülük" mefhumuna hep daha bir yakın durmuştur.
"Bizim için Türk'ü İslam'dan, İslam'ı Türk'ten, Türk'ü ve İslam'ı Osmanlılık'tan, Osmanlılığı Türk'ten, İslam'dan ayırmak yanlıştır."
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
“Zamanımız tarihinde görülen umumî cereyan ırklardadır. Dinler, dinler olmak bakımından gittikçe siyasî ehemmiyetlerini, kuvvetlerini kaybediyorlar. İçtimaî olmaktan ziyade şahsîleşiyorlar. Dolayısıyla, dinler ancak ırklarla birleşerek ırklara yardımcı ve hizmet edici olarak siyasî ve içtimaî ehemmiyetlerini muhafaza edebiliyorlar.”
Ey koca Türk!.. Hâlî beğenmedin, hoş görmedin, memleketini terk eyledin, değil mi!.. Maksadın hayır ise, yürü, git, Mısır'a, Amerika'ya, İngiltere'ye, Fransa'ya nereye istersen git, fakat her gittiğin yerde bir meslek, bir meziyet, bir irfân sahibi olmaya çalış, çalış da maddî ve mânevî kudret ve servet edin, fikren, cismen, yüksel, yüksel de bir gün senden memleketin her sûretle müstefid olabilsin. Hepimiz böyle yapabilirsek çok geçmez Osmanlı toplulukları kadrosu her sûretle yavaş yavaş ne parlak bir nîzam ve intizâma mazhar olur görürüz.
Sayfa 108 - Ötüken Yay. 7.basım
İslâmı birleşmeye davet edebilmek için her biri dalga dalga İslâma hükmeden Fransa, İngiltere, Rusya vesâire gibi devletlerin cümlesine birden meydan okumak iktidarında olmalıyız ....Rumeli'nin Müslümanlarını muhâfazaya muktedir değil iken Hindistan'ınkileri etkilemeye kalkışmak en coşkun bir hayâle bile sığmaz düş-azmalarındandır...
Sayfa 103 - Ötüken Yay. 7.basım
Yıldız İmparatorluk Sarayı, hocalar, imâmlar, seyyidler, şeyhler, şerîfler ile doldu. Dînde salâbet, belki de hilafet makamına -hilâfet makamından ziyâde o makamın bugünkü sahibi bulunan zâta- bağlılık ve kulluğun şiddet, gayrimüslim kavimlere karşı nefret telkin etmek üzere, halk arasına vâizler gönderildi
Sayfa 80 - Ötüken Yay. 7.basım
Reklam
Sadece kendi menfaatimizi istemek, beşeriyete zarardır
Lakin hangi cemiyetin menfaatine çalışmalıyız? Bu sualin mantıki bir cevabı verilemez. Filhakika neden Türkler veya Müslümanlar menfaatine hizmet edelim de, mesela Slavlar veya Ortodoksların faydası için uğraşmayalım? Bahusus, bir cemiyetin menfaati, ekseri hallerde, diğer birisinin zararı ile kaim olduğundan, hangi makul sebebe istinat ederek, beşeriyetin bir kısmına zarar vermekte haklı olduğumuzu gösterebiliriz?
Hayat, kuvvet
Bu devamlı değişme esnasında menfaat diye fiile getirilen şey hayattır. Hayat ise kuvvetle devam ettiğinden, hayatın varlığı kuvvetin varlığını gerektirir. Demek oluyor ki, her cemiyet menfaatini hayatta, yani kuvvet kazanmakta ve kuvvetini arttırmada buluyor
Ne olursa olsun, ırka müstenit siyasî bir millet türetmek fikri henüz pek turfandadır, pek az yaygındır.
"Zamanımız tarihinde görülen genel akım ırklardadır. Dinin, din olmak nedeniyle gittikçe siyasal önemlerini, kuvvetlerini yitiriyorlar, toplumsal olmaktan çok kişileşiyorlar, cemiyetlerde vicdan özgürlüğü, din birliği yerini alıyor. Dinler cemiyetlerin işlerini düzenleyici olmaktan vazgeçerek kalplerin kılavuzluğunu Üzerlerine alıyorlar. Ancak Tanrı ile kul arasında bir vicdan bağı durumuna geliyorlar.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.