Abdülhamîd'e ait hakikatlerin ana prensiplerinden biri olarak kabul etmek şarttır ki, Ulu Hâkan, oturduğu Yıldız'da, tek başına, ayrı bir yıldız gibi parıldayan bir yalnız adam, münzevî bir insan, dostsuz ve muhitsiz mizaç, münfail ve mustarip bünye timsaliydi ve şahsîyetine denk bir kadroya mâlik değildi ve sonuna kadar mâlik olamadı.
Sayfa 220