Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İkinci Abdülhamid Han

Ulu Hakan

Necip Fazıl Kısakürek

Ulu Hakan Gönderileri

Ulu Hakan kitaplarını, Ulu Hakan sözleri ve alıntılarını, Ulu Hakan yazarlarını, Ulu Hakan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Abdülhamîd'e ait hakikatlerin ana prensiplerinden biri olarak kabul etmek şarttır ki, Ulu Hâkan, oturduğu Yıldız'da, tek başına, ayrı bir yıldız gibi parıldayan bir yalnız adam, münzevî bir insan, dostsuz ve muhitsiz mizaç, münfail ve mustarip bünye timsaliydi ve şahsîyetine denk bir kadroya mâlik değildi ve sonuna kadar mâlik olamadı.
Sayfa 220
Bayrak, bir milletin ruh bütününden bir remzdir, aslâ parçaları aksettiremez, taviz ve tecezzi kabul edemez; yoksa milli kök, etrafındaki yabancı bitkilerin aşısı altında zedelenmiş olur.
Sayfa 237
Reklam
Ayağa kalk ,Tarih!
Sayfa 759 - Büyük doğu yayınlarıKitabı okudu
BELKİ DE HERŞEY ÇOK FARKLI OLURDU?
Bir gün Tahsin Paşaʼya diyor ki: <<-Paşa! Yavuzʼun oğlu ya ben olsaydım; vaziyet nasıl olurdu?.. >>
Sayfa 339 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Ermeni meselesinde Abdülhamîdʼin İngiliz Sefirine verdiği cevap, onun istihbarattâki kuvvetini göstermek bakımından akıl durdurucudur: Sefir, <<Zat-ı Şâhâne>>ye soruyor: -Daha ne kadar Ermeni öldüreceksiniz? <<Zat-ı Şâhâne>> dudaklarında acı ve tiksintili bir tebessüm, ok gözlerini sefire mıhlayıp cevap veriyor: -Filan gün, filan saatte Karadenizʼin filan noktasına yaklaşıp, karaya, Ermenileri Türklere karşı silâhlandırmak için şu kadar sandık malzeme çıkaran ve komitecilere teslim eden İngiliz gemisinde, Türk başına kaç silâh bulunuyorsa tam o kadar Ermeni öldüreceğiz!..
Sayfa 238 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Almanya İmparatoru İkinci (Vilhem): <<- Ben politika inceliklerini Abdülhamidʼten öğrendim. >>
Sayfa 142 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı yarım bıraktı
Reklam
Plevne müdafaasını yakından incelemiş bir İngiliz diyor ki: -Nasıl hayran olmayayım Türk askerine ki, başka ordularda artık müdafaanın bile bırakılacağı bir anda onun taarruzu başlar...
Sayfa 157 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı yarım bıraktı
<<Esir Devlet>>in her bakımdan hür Sultanı ise, Allahʼın omuzlarına bindirdiği, birkaç asırlık yük altında ezgin, yüzü kıblede ve elleri duada, imkânlar âleminin sayısız noktaları arasına iplikler çekerek, her ân düşünüyordu.
Sayfa 85 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı yarım bıraktı
"Katibime kolalı da gömlek ne güzel yakışır! Katip benim, ben katibin, el ne karışır?" Yüzde yüz İstanbullu ve Kırım Harbi sıralarında ortaya çıkmış olan bu şarkıyı, kısır Tanzimat hareketinin bütün ruhiyatını parıldatan bir tablo sayabiliriz. Aslında kâtip, Türk devletidir, ona aşkını ilan eden de, sömürgeci emperyalizmadan başkası değildir. "Üsküdar'a gideriken aldı da bir yağmur..." Evet, Avrupa'ya dönerken aldı da bir sağanak...
1.314 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.