Umut Denizi
Hava Nur TanrıverdiEn Eski Umut Denizi Sözleri ve Alıntıları
En Eski Umut Denizi sözleri ve alıntılarını, en eski Umut Denizi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
çok güzel seviyordu küçük bir çocuğun heyecanıyla büyük bir adamın yüreğiyle...
Sayfa 38Kitabı okudu
Hayatın hep pas geçtiği biriydim ben sanki raylar yerine oturmuş da tren gelmiyormuş gibi..
Sayfa 311Kitabı okudu
"ya Sana asik olursam, o zaman ne olacak?"
"Ask korkaklarin isidir, Sen benden nefret et."
Sayfa 27Kitabı okudu
"Geçecek" dedim onun elini alıp kalbinin üstüne koyarken. "Önce burası acıyacak, sonra kanadığını hissedeceksin. Yandığını hissedeceksin ama inan bana geçecek. Karşına sana cenneti vaat eden biri çıkacak. Yaralarını o saracak."
Sayfa 298Kitabı okudu
"Mutluluklar" dedim mutlu olmasını temenni ederek. Zira mutsuz bir evlilik dar bir mezar gibiydi. Boğucu, karanlık. Benim ki gibi...
Sayfa 337Kitabı okudu
Gözlerini gökyüzüne çevirip, " ne görüyorsun? " diye fısıldadı. Soğuk, bir hançer gibi bedenimden parça parça alırken onun yüzünden gözlerimi alıp gökyüzüne çevirdim. Işıldayan yıldızlar bana göz kırparken, "parlak yıldızları" diye mırıldandım. "İşte aramızdaki fark bu Meyra, sen parlayan yıldızları görürken ben yıldızların ışıltısını fark ettiren karanlık gökyüzünü görüyorum" dedi.
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, sözcüklerin dilimizden düşmediği, zehir misali dudaklarımıza yayıldığı anlar vardır. Konuşmak istersin ama dudaklarını her araladığında tekrar kapatmak zorunda kalırsın....
Bir söz var, " Beklentiler sadece üzer" diye. İşte ben o sözün vücut bulmuş haliydim. Bekliyordum ama sadece üzülüyordum.
Bir kadın sevilmeliydi, bir kadın korunmalıydı, bir kadın mutlu olmalıydı. Peki "adam" sıfatındaki insanlar hangisini gerçekleştiriyordu? Hangisi bir kadını kırmaktan korkuyordu? Bir elin parmaklarını geçmezdi, değil mi? Evet geçmezdi.
Güçsüz görünmek benlik bir şey değildi. Ben güçlüydüm, yaşadığım her şeye rağmen dik duran bir karakterim vardı. Yenilgiler beni yıldırmaz, daha da güçlendirirdi. Bozguna uğradığım zamanlar olmuyor değildi, dinlenmek için mola verdiğim vakitler. Hissediyordum, bir güç bana sarılmıştı. Ve hissediyordum, dik durmamı sağlıyordu.
Dolu gözlerim tekrar onu bulduğunda, alt dudağımı dişlerimin arasına alıp ısırdım. Sanem'in sorduğu soru yanlıştı. Aldatılmak mı kötü, yoksa aldatıldığını bilmek mi demişti. Oysa soru şöyle olmalıydı, güvenmek mi kötü, yoksa yanlış birine güvenmek mi?
Yere bir yıldız düşmüştü, ucuna hayallerimi teslim edip gökyüzüne bırakmıştım. O yıldız gökyüzünün karanlığında kaybolmuştu. O yıldıza güvenip hayallerimi teslim ettiğimde hayallerimi çalıp gitmişti.
Ben hayallerimi gökyüzüne bırakmıştım. Ben umutlarımı umut denizinde boğmuştum
Aşk yanacağını bile bile gittiğin, yok olacağını bile bile mücadele verdiğin bir şey. Aşk cesaret işi...