Ustura
Ahmet Turan KöksalUstura Gönderileri
Ustura kitaplarını, Ustura sözleri ve alıntılarını, Ustura yazarlarını, Ustura yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Başlangıçta biraz ağır ilerlerse de sonradan yemeğin üzerine kahve ile sevdiğiniz tatlıyı yerken, aldığınız haz ekleniyor.
Oldukça sürükleyici. Bayram arasında bitirdim. İkinci kitap camtaşını iyi ki almışım. Hemen ona başladım. Sevdiğiniz bir dizi gibi elinizden bırakamıyorsunuz.
Tesadüf eseri buldum. İyiki bulmuşum.
Alper kul'un oynadığı "Osmanlı tokadı" dizisinin ters dönüşümü tarihi açıdan bakınca.
Konu olarak sadece Osmanlı dönemi diyebiliriz
Yazar hak ettiği yerden çok uzakta daha tanınır olmalıydı.
Teşekürler 
Ahmet Turan KÖKSAL
Twitter’dan takip ederek tanıştığım Mimar Ahmet Turan Köksal’ın okuduğum ilk kitabı “Ustura” okurken biraz İhsan Oktay Anar’ın Puslu Kıtalar Atlası’nı ve Uzun İhsan Efendi’yi ama daha çok Alper Canıgüz’ün Tatlı Rüyalar’ını ve Şevket Hakan Tunçel’i hatırlattı. Bu kitapları okuyanların seveceği yeni bir kahraman Mustafa Ayas Ofyaz. 
Ustura 
Ahmet Turan Köksal
Parlak kırmızı üzerinde beyaz benekler olan çizgi filmlerde gördüğümüz sempatik mantarlar zehirlidir.
Öldürücü değil ancak nedensiz gülme, kaz spazmları, görme ve işitme bozukluğu gösterebilir.
Sibirya’da şamanalar tarafında farklı amaçlarla kullanılırken Vikingler tarafında cesaret vermesi için kullanılır.
Sinek mantarı gelin mantarı olarak da bilinir. Halüsinojen bir mantar türüdür.
Karakterimizi oluşturan bilinç, sorumluluk gibi tüm özelliklerimiz de “bedenimizim (Beynimizin) bir özelliği.
Yani sizin boyunuz uzun diğerinin kısa, aynı şekilde birinin beyni frontal bağlantısı daha güçlü o daha sorumlu diğerinin bağlantısı az o daha sorumsuz.
LOBOTOMİ :Doktorlar, sıkıntılı, kaygılı hastaların frontal loblarını alarak (Beynin ön lobu ) onları bu dertten kurtarıyorlar.(!) Bu ameliyatlar çok başarılı oluyor.
Ameliyattan çıkan hasta artık hiçbir şeyden kaygılanmıyor. Bu delicesine cüretkâr ameliyatlara son veriliyor çünkü bunun bir beyin öldürme ameliyatı olduğu anlaşılıyor.
Fantom ağrısı ; savaşta bacağını kaybeden bir asker veya bir kaza sonrası bacağı kesilen bir şahıs , kesilen bacağının yerinde bir ağrı veya bir kaşıntı hissettiğini iddia edebilir.
Ve bir türlü bundan kurtulamıyordur.
Bu beyinin söz konusu sinir ağının aktifmiş gibi çalışması yüzünden olmuştur.
Bu tıbbi olarak açıklığa kavuşturulmuş bir mevzu değil.
Fantom ağrısının bilinen bir tedavisi yok.
Bir ilaç bir hastaya iyi gelirken diğerine etki etmiyor.
Acaba ben vücudumu toptan farklı bir zamandaymış gibi hissedebilir miyim?
Tıbbi tez, makale gibi bilimsel literatür taraması da yapmadım pek.
Yani iyi tarafından bakarsanız ortalıkta bilmeden yaptığım bir intihal yok. Saçmalamanın güzel tarafları var.
Sinirler ağrıyı iletir ve siz nereniz ağrıyorsa gayriihtiyari orayı tutarsınız.
Oranızı tanımlayan nedir?
Devamlı oranınızı tutmanızı sağlayan şey nedir?
Devamlı oranın acıdığını hissedersiniz. Oradaki sinirlerin acıyı hissetmemesi için lokal anestezi yapılır değil mi?
Ya da sizi hepten uyuturlar narkozla.
Böylece hiçbir şet duymaz uyursunuz tüm ameliyat boyunca.
Peki elinizi ameliyat edecek olan doktor anesteziyi alinize değil de beyninize yapsa daha iyi değil mi?
( Narkozdan bahsetmiyorum ) Böylece lokal anestezinin milimetrik ayarlamasını yapabilirsiniz.
Eskiden Milli Güvenlik diye bir dersimiz vardı.
Bu derslerde mütekait asker hocalarımız biteviye tekrar ederlerdi. “Türkiye’nin jeopolitik önemi yüksektir “diye.
Bir o yüksekti zaten.
Teknoloji üretmek, tarım dışında mal üretmek gibi ya da teknolojik caydırıcılığı yüksek olan silah üretip belki de satabilmek gibi bir yüksekliğimiz olmadığından, ne yapsın adamcağızlar.
Yeni camii meydanı mesela… Bu kadar geniş miymiş yoksa denize doğru mu yapılmış?
“Emin”lik müessesi ne demekmiş?
Oranın adı ne zaman “ Eminönü “ olmuş.
Dolmabahçe ,dolmalık asma yaprağı kaynağı mı imiş?
yoksa bir köyken doldurulup bahçemi yapılmış?
Sonra Galata Köprüsü’nü geçemem gerekse kaç para geçiş ücreti vereceğim?
Blöf riskli bir şeydir ama hiçbir şey bilemden blöf yapmak paha biçilmezdir.
Osmanlıda eğer ayakkabıcı iseniz ve size bu işi yapmanız için izni verecek loncaya üyeyesiniz askerlikten muaf oluyorsunuz.
Şimdi öyle olsa inanın Türk ayakkabı sektörü dünyada söz sahibi olurdu.
Evet biliyorum bu mantarı. Görüntüsü çok güzeldir.
Kırmızı üzerine beyaz benekli.
Bütün çizgi filmlerde mantarı sevimli çizmek için kullanırlar.
Zehirlidir ama öldürmez.
Uyku hastalığı kanda yaşayan “ triponozma” adlı kamçılı bir asalağın yol açtığı ateşli bir hastalıktır.
Çeçe sinekleri ile taşınır.
Bu nedenle sadece orta Afrika halkının yüzde birinde görülür. Tedavi edilmezse öldürücü beyin iltihabı ile sonuçlanır.