Uyandıran Aşk
Nermin BezmenUyandıran Aşk Gönderileri
Uyandıran Aşk kitaplarını, Uyandıran Aşk sözleri ve alıntılarını, Uyandıran Aşk yazarlarını, Uyandıran Aşk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Lâcivert gövdesini
Ne gamı kalıyor insanın
Ne kasveti.
Geçmiş hüzünler
Oluyor dantel önce
Sonra sarıp lâcivert kadının tenini
Öpüyor antik kayaların griliğini.
Gömülüyor insanın acıları
Akdeniz'in koynunda,
Yükselirken anıt mezarları
Kaledonya koyunda.
Mezarlanıyor hüzünler
Her biri bir antik çağ lahdinde
Geriye, bir insan kalıyor
Bir de lâcivert tenli kadın
Danteli ile
Çıplak teninde.
Sayfa 102Kitabı okudu
Aera'ya Ağıt
Kararmış sular
Hasretle öpüyor
Mehtabın ışığını
Ve öpüyor ışıklı sular
Kayaların binlerce yaşını.
Haşmetli bir kadın gibi
Akdeniz'in suları;
Derin, mağrur ve dolgun
Hatları sanki.
Kâh sakin, kâh tehditkâr,
Kâh çırpıntılı aşkı.
Kâh çivit mavisi,
Kâh turkuaz teni.
Kâh çırılçıplak,
Kâh örtüyor
Beyaz dalgaların dantelini.
Dantel sararken çılgın kadının
Sayfa 101Kitabı okudu
Bir Kadın Tanıyordum... Hep Ağlıyordu...
Gazeteci bilmedi onun öldüğünü
Çocukları ile beraber.
Fotoğrafçı da bilmedi.
Haberi ilk bastıkları gün
Heyhat! Dayanamadı o pırıl yürek,
Yorulmuştu çıkamadı o bahara.
Yüreklerimize acılar ekerek
Gitti sükun diyarına.
Hep derdi: "Fazla bir şeyim yok,
Sizlere bırakacak.
Ama hiç kimse karşısında
Gözleriniz yere bakmayacak."
Evet, fazla bir şey bırakmadı babacığım,
Aslında ne çok şey bıraktı,
Bir ev başımızı sokacak,
Bir sandal, iki kürek,
Birkaç olta, birkaç iğne,
Ve kocaman, pırıl pırıl bir yürek...
Uyandıran Aşk
Ayvansaray'da başında durup yaptırmıştı, Dinlemeden kar, soğuk, ayaz.
Deniz onun dünyasıydı,
Ve balıklar, balıklar...
Bütün balıkları tanırdı babam,
Bütün balıklar da onu tanırdı.
Bakırköy'ün balıkçı barınağıydı
Evinden sonra ona ikinci mekân.
Sayfa 90Kitabı okudu
Çok severdi balıkçıları,
"Denizde hayatını kazanandan" derdi,
"Hiçbir zarar gelmez insana."
Babamın inanışına göre,
Deniz insanın kalbini yıkardı.
Öyle yıkardı ki sevgiden başka
Bir şey kalmazdı yüreğinde.
Babamın yüreği de pırıl pırıldı.
Olmayacak hayaller kurmazdı ama
Bazı küçük umutları vardı;
Son kademeden emekli olmaktı
Bunlardan biri meselâ.
Ve çok mutlu olacaktı
Kıçtan takma motor alabilse,
Emekli parasının bir kısmıyla.
Uyandıran Aşk
Baharlar geçti, sonu gelmedi baharların
Ama o sonuna gelmişti takatının.
"Satayım anasını." dedi bir gün,
"Bekleyemem keyfini Ankara"nın."
Karar verdi, zamanıydı istifasının.
Haberi duyunca çağırdılar Ankara'dan,
"Aman!" dediler, "İdare ediver biraz,
Senin gibi kıymetli az,
Yerine gelecekleri yetiştiriver biraz."
Halbuki niyeti babacığımın,
Teknesine bir motor almaktı o yaz.
Tekne deyince yanlış anlamayın,
Altı metre bir sandaldı,
Sayfa 89Kitabı okudu
Kimseye yoktu müdanası,
Gözleri hep sevgi doluydu
Ama oldukça da mağrur bakardı.
Devletin bankalarından birinde
Birinci dereceden memurdu.
Hayatı geçti beklemekle
İhtimâl verilecek son kademeyi.
Onun için erteledi durdu
Hasta olmasına rağmen emekliliği.
Kalbi tam iflas etmişken
Yeni bir haberle dirilirdi,
Emeklilik lâfı kalırdı bir başka bahara. Sadece bir memurdu
Ama doygundu varlığa.
Beklemezdi şan, şöhret, para.
Tek beklediği en son kademeden
Emekli olmaktı ilk gelecek baharda.
Sayfa 89Kitabı okudu
Çok yalnız geçmişti çocukluğu,
Babam beş yaşındayken ölmüş annesi,
Üç sene sonra da babası.
Belki de sebep buydu;
Tadamadığı sevgiler için acırdım.
Gözlerinden sevgi taşardı,
Bazen bakışları uzaklara dalardı,
O an yalnızlığını anlardım,
Galiba, tadamadığı bu sevgileri arardı.
Sayfa 88Kitabı okudu
Hep içimde bir burukluk olur
Babamı her anışımda,
Ölümünden duyduğum acının dışında,
Yüreğime bir acı daha dokunur.
Nedir anlayamıyorum hâlâ.
Yaşadığı zaman da aynı hissi
Duyardım çoğu kez ona bakışımda,
Kış olduğunda hep üşüdüğü gibi
Bir his gelirdi bana.
Sessizliğinden mi, yoksa
Ufak tefek oluşundan mı
Hâlâ anlayamıyorum doğrusu,
Nedendi beni saran bu duygu.
Sayfa 88Kitabı okudu
Ne hayatlar oynandı bütün gece sahnede
Sıcak koltuklarımızda seyrederken.
Ya bu çocuklar?
Oyun değildi oynadıkları, gecenin içinde
Ayaz çelimsiz gövdelerini sararken.
Çıtırtılar... çıtırtılar...
Uzaklaşıyor, karışıp ayak seslerimize. Tenekeden sıçrayan bir kıvılcım
Sıçrayıp yakarken yanağımı,
Yüreğime de bir kor düştü sanırım,
Yürüyüp geçerken dar sokağı.
İçimde keyifle hüzün karışmış,
Hüznüm olmuş tenekede gazete kağıdı,
Bütün gecenin keyfini yakıyor;
Çıtır, çıtır, çıtır... çıtır, çıtır...
Sayfa 87Kitabı okudu
Sizin, benim gibi bir kadındı Aysel,
Sizin, benim gibi düşleri vardı.
Belki, bizler kadar sevdiği de olmuştur,
Ama sevildiğini sanmam sizin, benim kadar.
Aslında sevildiğini sanmıştı.
Sayfa 81Kitabı okudu
Beni yağmurla gömmeyin,
Üşür, üşür de bedenim,
Kimse inemez ısıtmaya, bilirim.
Uyandıran Aşk
Az bir zaman sonra,
Bir Nisan soğuğunda
Yağmurdan biraz ıslak,
Babamın tabutunda çuha nefti,
Sayfa 66Kitabı okudu