Öne Çıkan Uyku Sersemi kitaplarını, öne çıkan Uyku Sersemi sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Uyku Sersemi yazarlarını, öne çıkan Uyku Sersemi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Denizin üzerindeki restoran da inşaat perdeleriyle çevrilmişti. Vaktiyle püfür püfür, salaş bir balıkçı teknesine benzeyen lokanta karaya vurmuştu. Alimünyum kaplama, devasa bir çöp konteynerına dönüşmüştü.
Bir kitap yazıp bu kitabın yazılış serüvenini anlatan bir kitap.Bunun yanında İstanbul ortamından bahsedilen eser.
Beklentimin biraz altında kalsa da hakan Bıçakçı hem iyi bir anlatıcı hem de başarılı bir kurgu üstadı. Eleştiri getirdiği konularda tekrara düşmek yerine daha açık anlatabilse daha iyi olurdu.
#kitapagacisabitfikirkulubu ile okuduğumuz mart ayı kitabımız Uyku Sersemi'ni her fırsatta sıkılmadan okudum. Ama 'Ay çok merak ediyorum acaba ne olacak' şeklinde merak uyandıran bir okuma olmadı benim için.. Yazarla tanışma kitabım oldu ama güzel bir başlangıç oldu benim adıma.. Kentsel dönüşümü kendi hayatı ile bağdaştırıp, kendi sesini ve simasını tanıyamaması gerçekten çok ilgimi çekti.. Bir şehir rehberi hazırlamaya çalışan yazarın gün be gün şehrin asıl mekanlarını kaybetmesine tanık oluşu asılda kendini kaybetmesine, sevgilisinin bile onu o şekilde gördüğüne inanmasına ve en sonunda da delirmesine neden oluyor.. Son bölümde ise yerleştiği terk edilmiş lüks villalar ise bence şu an ki insanlığımızın bir özeti.. Özellikle Berna'yı gömecek bir avuç toprak bulamaması ve çöp konteynırına atması beni çok üzdü Tam ülkemizin keşmekeşi.. Babaannesi ile olan diyalogları, İstanbul'un gittikçe değişen yüzü, bir dükkanın tutunamayan kiracıları/alıcıları beni çok etkiledi; çok doğru tespitlerle anlatmış.... Rüyada mı gerçekte mi hali çok anlamlı, çünkü bende hep yaşadığım olaylara göre görürüm rüyalarımı yada gördüğüm rüya gerçeğim olur.. "Kentlerle ilişkimiz rüyalarla olduğu gibidir" tanıtım cümlesi cuk oturmuş "İstanbul Kitabı"na..
Bence şu an ki hayatımızı ve kitabı özetleyen kısım ise: "Reçetede stresten uzak durmak gibi günlük hayatta karşılığı olmayan saçmalıklar vardı. Şehrin merkezine yakın, şehrin hayatının stresine uzak; galoşların mavisiyle marulların yeşilinin buluştuğu noktada, amatör dans manzaralı, yepyeni bir yaşam alanı!" Yazısıdır.
“Afiyet olsun. Ben de hayvanları seviyorum. Hem de insanlardan daha çok. Açık ara daha çok. Vejetaryen olmayışım da bundan. Hayvanlar gibi, ben de hayvan yiyorum. Hem de onların rızkını yemiyorum senin gibi.”
"Herkesin telefonu aynı şekilde çalıyordu. Herkes telefonunu aynı şekilde açıyordu. Herkes telefonda aynı şeyleri konuşuyordu. Herkes telefonunu aynı şekilde kapatıyordu."