Çalar saati kapatıp uykularına dönmek istemeleri bundan. Yüzleşmek zor geliyor yüreklerine.
Mutsuz olduklarını kabul etmek, hep arayış içindeki kalplerindeki boşluk çoğalıp tüm odayı kaplarken, kendi kişiliklerine yer açmak çok güç.
İnsanlık kendi içindeki büyüyü yitirdi. Sezgilerinin yerini akla, duygularının yerini mantığına bıraktı ve her sey kaosa dönüştü. İnsanlar yalnızca gördüklerine inanmaya başladı, oysa insan yalnızca inandığı şeyi görebilir," dedi
"Korkuyorum, Nina. Bu, doğru. Seni tanıdığım günden beri hem de. Ölmekten değil... Sana bir șey olursa, yaşamak zorunda kalmaktan, sana bir șey olmasından...
"Unutma, dünyaya hükmeden fikirlerdir. Gerçekler ve görüşler. Yaşam bir gerçektir, ölüm de... Gerçek, her insanı etkiler ve ne olursa olsun değiștirilemez. Yok edilebilir, müdahale edilip farklı algılanması sağlanabilir ama kendisi asla degiştirilemez. Aslında insanlıgın tek bir șansı var. Çünkü görüşler degiştirilebilir. Fakat basit bir degişimden söz etmiyorum. İnsanların temel değerlerinde ve düșünce biçimlerinde gerçekleşecek bir köklü değişim olmalı. İnsanlığın fiziksel olarak varlığını sürdürmesi, kendi kalbindeki, ruhundaki bu degişime bağlı," dedi,