Dostoyevski - Uysal Kız
Bu öykü bir gazete haberinden, gerçek bir olaydan yola çıkmakla birlikte tümüyle düşsel boyutlara ulaşıyor.
Yazarımız, “Bir İdam Mahkumunun Son Günü” adlı eserden esinlendiğini de belirtmiştir.
“Karınızın bir kaç saat önce intihar etmiş ve onu masanın üstünde cansız bedenini hayal edin” diyerek başlıyor yazar. Ve onu tanıdığı günden bu geç kaldığını düşündüğü zamana kadarki yaşadığı olayları hafızasından geçiriyor. Ve olayı bize gün gün aktarıyor. Sona geldikçe gerilim ve çaresizlik çok iyi aktarılmıştı.
Rehinci dükkanına ilk gelişinden itibaren nasıl onla evlenme kararı alışı ve sonrası…
Olacakları önceden biliyor olmamıza rağmen merak ediyoruz. Hüzün dolu bir hikaye ya da anı ne derseniz deyin. Ruhsal derinliğinin işlenişi muazzamdı.
“Hayır, her şey bir yana, yarın onu götürdüklerinde ben ne yapacağım?”
“Taptığım bir varlık bana silah doğrulttuktan sonra hayatın ne anlamı kalır?”
“Ah ne talihsiz bir adamım! Herkes beni terk etti, terk edilip unutuldum ve kimsenin ama kimsenin bundan haberi yok!
“Ben susarak konuşma ustasıyım, hayatım boyunca susarak konuştum ve bütün trajedileri tek başıma susarak yaşadım.
“İnsan alçaklığı ne kadar da iyi biliyor!”
“İyi yürekli ve uysal insanlar çok fazla direnmezler ve her ne kadar çok fazla açılmasalar da, konuşmaktan kaçınmayı da asla beceremezler.”