Kitap Yorumu//Uyuyamayanlar-Adrian Barnes
.
O gün yeryüzünde kimse uyuyamadı. Hemen hemen hiç kimse.
Gecelerdir kimsenin gözüne uyku girmiyor. Beş gün daha böyle geçerse 'uyku mahrumiyeti psikozu' ile başbaşa kalacaklar. Otuz iki gün sonra ise acılı bir ölüm bekliyor onları. Hala uyuyabilen şanslı azınlık ise artık o kadar da şanslı değil. İnsanlar gruplara ayrılıyor, ölmek ve öldürmek için fıtsatları kaçırmıyor.
.
Kitap bir distopya. Bir distopyanın kurgu gelişimine sahip düzlemde ilerliyor. Olayın patlaması, insanların neden arayışı, durumu dine bağlayanlar, yağmalamalar, çıkan kaos ve vahşileşen öldüren insan, en sonunda ise varılan son. Kitap efsane mesajlar içeriyor. Bazı eserlere yaptığı göndermeler çok iyi. Kitaptaki ana karakterin kelimelerle oynayan bir yazar olup o oynadığı kelimelerin cehenneminde kalması metaforu ise çok zekice.
.
Kitap mükemmeldi bana göre evet. Yalnız kitabın çevirisi ve editi çok kötü. Tamam çeviride problem olmuştur. Çünkü yabancı dillerdeki bazı deyimler Türkçeye uymaz bunda hemfikiriz. Ama o kadar çok kelimede yazım hatası ve anlatım bozukluğu var ki kitapta. Editörleri ya var kitaba asla bakmamış @aprilyayincilik 'in. Ya da yayınevinin bir editörü yok veya redaktörü. İlk elli sayfada bu ne anlatıyor, diyorsunuz. Sonradan alışmak zorunda kalıp öyle okuyorsunuz. Kitabı kocaman bir grupla okuduk ve herkes aynı problemden yakındı. On numara bir eser resmen yazım hataları rezilliğiyle harcanmış, yazık etmişler.