Şimdi büyümüştü ve dünyanın aslında kaynayan bir adaletsizlik havuzu olduğunu, elinden gelenin en iyisini yapmaktan başka çaresi olmadığını fark ediyordu.
Şimdi insanın acıyı taşıma kapasitesinin sonsuz olduğunu düşünüyor. İnsan ezilinceye, ezilip incecik bir tabaka kağıt haline gelinceye, hatta yok oluncaya kadar acıyı taşıyabiliyor.
Taşlaşma çağında dünya bir nefes bile iyileşecek gibi görünmüyordu. Vicdana, utanca, bağışlanma isteğinin dayanılmaz azabına ihtiyaç vardı. Ama taşlaşan ruhlara azap işlemiyordu.