Vahiyden Kültüre
Celaleddin VatandaşEn Yeni Vahiyden Kültüre Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Vahiyden Kültüre sözleri ve alıntılarını, en yeni Vahiyden Kültüre kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sultanlar…tamamıyla beşeri ölçülerle oluşturulmuş bir yönetim anlayışının temsilcilerinden başka birşey olmamışlardır.
Sayfa 79
Fetih hareketleri sonrasında gerçekleşen sosyal ve coğrafi büyüme, İslam'ın anlaşılır biçiminde oluşan çarpıklıkların önemli nedenlerinden birisidir. Sosyal ve coğrafi büyümenin oluşturduğu yeni şartlara hakim olacak siyasal yapının bozulması ise bir diğer önemli neden olmuştur.
Sayfa 78
Bugün halk arasında halâ yaygın olan, Türbe ve yatır ziyareti ve bununla ilgili tören biçimlerinde eski Hristiyan-Bizans özelliklerinin birçok etkisini bulabilmekteyiz.
Sayfa 44
Sultan Alaaddin Kalaç "Devlet hükümdarlara, şeriat kadılara aittir" hükmü ile yönetiminin özelliğini açıklar.
Sayfa 43
Aslında laikliğe daha yakın olan Türk devletleri, görünüş itibarıyla teokratik yapıya sahiptirler. Halbuki görüntüye hakim olan özellikler bile genellikle İslâm değil İslâmîleştirilen Türk Töresi olmuştur.
Sayfa 42
Sözkonusu devletlerdeki uygulamaların Türk Töresine dayanmasıyla ilgili örnek olarak Fatih Kanunnâmesini zikredebiliriz.
Bu Kanunnâmenin hükümlerinden sadece birisi olan ve en tanınmışı durumundaki "devletin selameti için kardeş katline cevaz" verilmesi İslâm'ın değil Türk Töresinin o kanunnâmede açığa çıkışıdır.
Katledilişteki uygulama bile Türk Töresine göredir.
Yay kirişiyle kanı akıtılmadan boğmak…
Sayfa 42
Başta Hakan, Padişah, Sultan ünvanlı kişilerce desteklenip yaşanmak suretiyle uygulamaya konan inanç ve ilkelerin (özellikle devlet yönetimi ile ilgili olanlar) büyük bir kısmının Türk Töresine uygunluk içerisinde olduğu tesbit edilmiştir.
Gerektiğinde sadece bazı İslâmî renkler kullanılmıştır.
Bu ise özellikle son devlet hariç birçok Türk devletinin temel karakteri niteliğindedir.
Sonuncu hariçtir, çünkü o, ne İslâm'a ne de Türk töresine dayanır.
Onun ilkeleri Batıdan tercümedir.
Sayfa 41
"Osmanlı hakanları umumiyetle 'Zill Allah fi'l Âlem’ (Allah'ın dünyadaki gölgesi) ünvanını kullanıyor; bir Türkistan şairi Yavuz Sultan Selim Han'a gönderdiği kasidelerinde "Selim Şah, Sâye-ilah" kâfiyeleri ile hitap ediyordu.
Bu ünvan, gayri müslim Türk Kağanlarının "Tanrı tarafından gönderilmiştir." veya "Tanrının yeryüzündeki nâibi” ünvanlarına çok yakın bir anlayışı belirtir. "
Sayfa 41
Osmanlı Devleti'nin kuruluş aşamasında büyük etkileri görülen ve halk arasındaki değerli konumlarını halâ devam ettiren değişik ünvanlı manevi şahısların birçoğu eskinin Kamları, o günün dervişlerinden başkası değildirler.
Sayfa 39
Kişisel tecrübeler miras olarak gelecek nesillere aktarılamaz.
Sayfa 32