“Bu kitap,mesnevi kitabıdır.mesnevi,hakikate ulaşma ve yakîn sırlarını açma hususunda din asıllarının asıllarının asıllarıdır. Tanrı'nın en büyük fıkhı, Tanrı'nın en aydın yolu, Tanrı'nın en açık bürhanıdır. Mesnevi, içinde kandil bulunan kandilliğe benzer, sabahlardan daha aydın bir surette parlar... Kalblere cennettir; pınarları var, dalları var, budakları var. O pi- narlardan bir tanesine bu yol oğulları Selsebil derler. Makam ve kerâmet sahiplerince en hayırlı duraktır, en güzel dinlenme yeridir. Hayırlı ve iyi kişiler orada yerler, içerler... Hür kişiler ferahlanır, çalıp çağırırlar. Mesnevi Mısır'daki Nil'e benzer; Sabırlılara içilecek sudur, Firavun'un soyuna sopuna ve kafirlere hasret. Nitekim Tanrı'da "Hak onunla çoğunun yolunu azıtır, çoğunun da yolunu doğrultur" demiştir. Şüphe yok ki, Mesnevî gönüllere şifadır, hüzünleri giderir, Kur'an'ı apaçık bir hale koyar, rızıkların bolluğuna sebep olur, huyları güzelleştirir. Şanları yüce, özleri hayırlı katiplerin elleriyle yazılmıştır, temiz kişiden başkasının dokunmasına müsade etmezler. Mesnevî Alemlerin Rabb'inden inmedir; Bâtil ne önünden gelebilir, ne ardından. Tanrı onu korur gözetir; Tanrı en iyi koruyandır, merhametlilerin en merhametlisidir. Mesnevî'nin bunlardan başka lakabları da var, o lâkabları veren de Tanrı'dır. Fakat biz bu az lakabları anarak lafı kısa kestik. Az çoğa, bir yudum su göle, bir avuç tane büyük bir harmana delalet eder.231