Vahşetin Çağrısı
Jack LondonEn Eski Vahşetin Çağrısı Sözleri ve Alıntıları
En Eski Vahşetin Çağrısı sözleri ve alıntılarını, en eski Vahşetin Çağrısı kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yaşayan varlıkların sayesinde yaşamını sürdüren, kimseden yardım görmeyen, yapayalnız, sadece kendi gücünün ve cesaretinin yardımıyla canlı kalan, yalnız en güçlünün sağ kalabildiği düşmanca bir çevrede muzafferce savaşan bir öldürücü, avlanan bir yaratıktı o.
Sayfa 103 - AtlantisKitabı okudu
"Bu ilk hırsızlığı Buck'ın düşmanca Kuzey ortamında sağ kalmaya uygun olduğunu göstermişti.Bu onun uyum sağlama, değişen koşullara kendisini ayarlayabilme yetisini gösteriyordu.Bunların yokluğu zaten hızlı ve korkunç bir ölüm anlamına gelirdi.Bu hırsızlık aynı zamanda acımasız var olma mücadelesinde anlamsız bir engel olan ahlak anlayışının çürüdüğünü veya parçalandığını da gösteriyordu.Sevgi ve arkadaşlık kanunlarının geçtiği güneyde özel mülke ve kişisel duygulara saygı göstermek yerinde ve iyiydi ancak sadece sopa ve diş kanunlarının işlediği kuzeyde böyle şeyleri hesaba katan aptallık etmiş olur."
Sayfa 26 - Alter YayıneviKitabı okudu
Hayatın gerçekleri, şiddet görünümüne bürünmüştü.
Göçebemsi gelip gidişiyle eski özlemler,
Aşındırıp zayıflatıyor alışkanlıklar zincirini
Bir kez daha uzun, kış uykusunun içinden
Dürtükleyip uyandırıyor vahşi türünü.
Sayfa 5 - İlya YayıneviKitabı okudu
Bir anda uygarlığın kalbinden kopartılmış ve ilkelliğin kalbine fırlatılmıştı. Yan yatıp sıkılmaktan başka yapacak bir şeyin olmadığı tembel, güneşli bir yaşam değildi bu. Burada ne huzur, ne rahat ne de bir anlık güvence vardı. Her şey karmaşık ve hareketliydi ve hayatın her dakikası tehlikedeydi.
Sayfa 18 - İlya YayıneviKitabı okudu
Bir kere düştün mü sonun geldi demektir.
Sayfa 19 - İlya YayıneviKitabı okudu
Bu gece de benim için ..
O gece Buck için uyumak büyük bir sorundu.
Sayfa 22 - İlya YayıneviKitabı okudu
Hayatın içindeki bizleri anlatıyor gibi ..
(...) sabahın ilk ışıklarından gece karanlığına kadar mücadele ediyordu.
Sayfa 35 - İlya YayıneviKitabı okudu
Onu yöneten tamamıyla bir yaşam dalgası, varlığın yükselişi, her kasının, her ekleminin duyduğu müthiş mutluluk, kendini hareketleriyle ifade edebilen, yıldızların altında ve hareket etmeyen ölü toprağın üzerinde çoşkuyla uçan, parlak ve şaha kalkmış, ölü olmayan her şeydi.
Sayfa 44 - İlya YayıneviKitabı okudu
Küfürde yaratıcılık :)
Yüzüne karşı, ona, anasına, babasına, gelmiş geçmiş bütün soyuna, vücudundaki her kıla, kanındaki son damara kadar her şeyine küfrettiler.
Sayfa 49 - İlya YayıneviKitabı okudu
Zaman uçup gidiyordu. (...)
Sayfa 50 - İlya YayıneviKitabı okudu
Makineye benzer bir düzende işleyen tekdüze bir yaşamdı bu. Her gün, bir diğerinin aynısıydı.
Sayfa 53 - İlya YayıneviKitabı okudu
(...) Bütün kasları, bütün lifleri, bütün hücreleri yorgun, ölesiye yorgundu.
Sayfa 59 - İlya YayıneviKitabı okudu
İnsanlar ...
Acı içinde katılaşmışlardı, kasları, kemikleri, hatta kalpleri bile sızlıyordu.
Sayfa 69 - İlya YayıneviKitabı okudu
İnsanoğlu ve dertleri ...
Kendi dertleri o kadar çoktu ki hayvanların acı çekmelerine karşı duyarsızlaşmışlardı.
Sayfa 70 - İlya YayıneviKitabı okudu