Ve Durgun Akardı Don - 2. Cilt
Mihail ŞolohovVe Durgun Akardı Don - 2. Cilt Gönderileri
Ve Durgun Akardı Don - 2. Cilt kitaplarını, Ve Durgun Akardı Don - 2. Cilt sözleri ve alıntılarını, Ve Durgun Akardı Don - 2. Cilt yazarlarını, Ve Durgun Akardı Don - 2. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Doğru dürüst adam asmasını bile öğrenememişsiniz!.. Bu iş benim olaydı, ulan Spiridonof, yere değer miydi hiç senin ayağın!”
Sayfa 126 - asılınca ayakları yere değen adamKitabı okudu
Kalın kaşlarının altında gözleri dondu, bulutlandı. Korkunç bir bezginlik, tiksinti ve yorgunluk bakışlarını ağırlaştırmış, dünyadan uzaklaştırmıştı.
Sayfa 167Kitabı okudu
Piyotra koca mankafanın teki. Hep oyun icat eder. Geçen gün Mişa’yla avluya çıktılar. Oğlanın çişi gelmiş, sıkışmış, sordu: ‘Amca, basamakların yanı
başında yapayım mı?’ dedi. Piyotra da, ‘Hayır,’ dedi, ‘orda olmaz, ambara koş.’ Ambardan ahıra yolladı oğlanı, ordan harman yerine. Zavallıyı ordan oraya koşturdu, sonunda o da donuna işedi.
Sayfa 163Kitabı okudu
Duruşu, iktidarın tadını tatmış, uzun yıllar sonunda onu başkalarından ayırıp öne çıkaran bir ağırbaşlılığa varmış bir adamın duruşuydu.
Sayfa 138Kitabı okudu
Anna Pogudko, iki numaralı mitralyözcü, bir insanın mutluluğu kadar güzelsiniz!
Sayfa 123Kitabı okudu
Bahar yağmuru gibi bol, sıcacık gözyaşları döküldü Bunçuk’un kıllı ellerine.
Sayfa 120Kitabı okudu
Mezarların üstünde biten ot gibi zaman acıyı alır dindirir.
Sayfa 106Kitabı okudu
İçini dolduran zehir gibi nefretten boğulacaktı nerdeyse. Göğsünü ovuşturdu durdu. Sıcak cüruf gibi kaynıyordu nefret göğsünde. Soluk almasını önlüyor, yüreğini yakıyordu.
Sayfa 93Kitabı okudu
Lakin Kazak varınca ileri, hazır olmuş savaşa,
Karısı üzengiden tutar, mızrağından yeğeni…
Sayfa 52Kitabı okudu
Rüzgârın bir atın yelesini dolaştırması gibi zaman, günleri birbirine düğümlüyordu.
Sayfa 42Kitabı okudu
Sudan durgun, ottan yılgındı
Sayfa 37Kitabı okudu
Bu yıllarda hayat Don’da sel suyu gibi yavaştan çekilmeye başladı.
Sayfa 36Kitabı okudu
Savaşın ürküntüsüne kapılan kurtlar, geyikler, keçiler yabanda inlerini bırakıp ülkenin içlerine kaçıyorlardı.
Sayfa 33Kitabı okudu
Oysa Gregor artık eskisi gibi gülmediğini biliyordu. Gözlerinin çukura
kaçtığını, elmacık kemiklerinin çıktığını, bir çocuğu öperse o açık, günahsız gözlere doğruca bakamayacağını biliyordu. Bütün o haçların, nişanların ona neye mal olduğunu Gregor çok iyi biliyordu.
Sayfa 30Kitabı okudu
...koca göbekli burcuvalar sizi!”..“Ulan sizin gibi adamlar insana kışın bir kürek kar bile vermez be!”
Evrensel Yayınları.