"Şunu iyi anlayın, doktor. AMA ile VE arasında gerektiğinde kolayca bir seçim yapabilirsiniz. VE ile SONRA arasında bir seçim yapmak daha zordur. SONRA ile ARDINDAN'a gelince iş daha güçleşir. Ancak kesin olarak en güç olan, VE'yi kullanmak gerekip gerekmediğine karar vermektir."
Genel yıkılmışlık duygusu içinde, aşkın bencilliği onları koruyordu ve vebayı ancak ayrılıklarının sonsuza kadar uzaması tehlikesi çerçevesinde düşünüyorlardı. Böylece salgına soğukkanlılık sanılabilecek esenlikli bir duygu kattılar. Umutsuzlukları onları paniğe kapılmaktan kurtarıyordu, mutsuzluklarının iyi bir yanı vardı.
Ve çok tutarlı bir biçimde, bize dıştan gelen ve tüm bir kenti vuran bu talihsizlik, bizi öfkeye boğabilecek haksız bir acı getirmekle kalmıyordu.
Aynı zamanda, kendi kendimize acı çekmemizi sağlıyor ve böylece bizi acıyı kabullenmeye itiyordu.
Gerçekten de felaketler ortak bir şeydir, ancak başınıza geldiğinde inanmakta güçlük çekilir. Dünyada savaşlar kadar vebalar da meydana gelmiştir. Vebalar da, savaşlar da insanı hazırlıksız yakalar.
Bir kenti tanımanın en bilindik yollarından biri de insanların orada nasıl çalıştığına, orada birbirlerini nasıl sevdiğine ve nasıl öldüğüne bakmaktır.