Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vejetaryenliğin Yararları

Sadık Hidayet

Sayfa Sayısına Göre Vejetaryenliğin Yararları Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Vejetaryenliğin Yararları sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Vejetaryenliğin Yararları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vejetaryenligin Yaraları
Şefkat! Ne saçma ve boş bir kelime! Birazcık hassas kalpleri olsa, kamu ve özel sektördeki mezbahalarda kesilen tüm hayvanların acizlik ve yakarış dolu bakışlarını, acılı inleyişlerini ve uğradıkları işkenceyi düşünseler, canlıların etini yemekten nefret edeceklerdir.
Sayfa 2 - Yapı Kredi YayınlarKitabı okudu
Vejetaryenliğin Yararları
İnsanlar midelerini bu murdar etle dolduruyor. Her evden yemek sırasında, bin bir şekilde süslenen, kızartılıp pişirilmiş adalenin mide bulandıran kokusu yükseliyor. Çocuğu, kadını, erkeği bu parçaları yiyor. Bunlar terbiye, ahlak zarafeti, namus, iffet ve şefkatten dem vuran insanlar! Yargıç, imam, öğretmen, şair, edip, ressam, yazar ve hayatta para ve boğaz düşkünlüğünden daha yüce emellerin olduğunu sanan herkesin midesi, düşünmek istedikleri vakit, bu canlıların leş ve pıhtılaşmış kanlarıyla dolu!
Sayfa 2 - Yapı Kredi YayınlarKitabı okudu
Reklam
Vejetaryenligin Yararları
İnsanlar yedikleri hayvanları bizzat kesmek zorunda kalsalardı, çoğu et yemekten vazgeçerdi. Bu doğal başkaldırı, kanlı yiyeceklerden nefret vejetaryenlerde birkaç ay sonra daha da artar. Doğal duygularımızı küçümseyip bunu yufka yürekli olduğumuz şeklinde yorumlamamalıyız. İnsanın öldürmekten nefret etme duygusu kadar doğal bir şey olamaz. Çünkü öldürmek için yaratılmış değildir. Hayvanlar bunu algılayamazlar. Yaşamaya saygıyı ve insanın yaratılışında mevcut olan işkence ve mücadele özelliğini göz önünde bulundurmak gerek. Çünkü bunlardan daha şerefli bir şeyimiz yok.
Sayfa 3 - Yapı Kredi YayınlarKitabı okudu
Vejetaryenlık
Hayvanları üzmek ve öldürmek, insanlık şeref ve makamına edilmiş küfürdür. Hayvanların varoluşları, dünyaya gelişleri, oyun ve sevinçleri, acı çekmeleri, ana şefkatleri, ölüm korkulan, vücutlarında uyanan istekler, ölüm ve yazgıları, tümü insanınkine benzer. Onların ruhlarının daha aşağıda olduğu söylenir. Olsun; ama yine bizim gibi acıyı ve mutluluğu hissederler. Onların aşağıda olması bize ağabey sorumluluğunu getirir; onlara zulüm ve gardiyanlık etme hakkını vermez. İnsanların yediği et, kendilerini savunamayan günahsız ve zararsız varlıkların çektiği acı ve işkencedir. Dökülmüş kanları intikam çığlığı atar; insana ve üstünde yaşadığımız gezegene lanet okur.
Sayfa 4 - Yapı Kredi YayınlarKitabı okudu
Vejetaryenlık
İnsan, yapısı itibarıyla yasalar dışında kalan ve diğer canlıların yaşamlarını düzenleyen bir varlık değildir. O da tabiattan doğmuş ve hayvanların evrimi sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu nedenle yakından bağlıdır onlara. Her bakımdan diğer canlılarla karşılaştırılacak olursa, insanın ne yırtıcı, ne de otlayıcı hayvanlara benzediğini görürüz. İnsanın bedeni et yiyecek şekilde yaratılmış olsaydı, yırtıcı hayvanlar gibi vahşi hayvanların peşinden koşup, canlı avı pençe ve dişleriyle parçalayarak ham eti, damarı, siniri, derisi ve kemiği ile birlikte yiyebilmesi gerekirdi. Oysa o kendini, yetiştirilip öldürülen, hazırlanıp pişirilen hayvan kaslarını yemeye ikna etmiştir. Bunların tümü doğaya aykırıdır.
Sayfa 5 - Yapı Kredi YayınlarKitabı okudu
Vejetaryenlık
İnsanoğlunun zalimce yaşamı neden başkalarının o kadar acı çekmesine neden olsun? Başka canlıların mutluluk ve sevincini yok etmekten ne çıkarı olabilir? Acaba onun uygarlığı günahsızların kanıyla bulanmaya mı bağlı? Ne ekerlerse onu biçecekler. İnsan kan döküyor, zulüm tohumu ekiyor. O halde sonuçta savaş, acı, yıkım ve toplu kıyım biçecek İnsanlık ilerlemeyecek, huzur bulmayacak; mutluluk, özgürlük ve barış yüzü görmeyecek etobur olduğu sürece. Bu yanılgı tek bir şeyden kaynaklanıyor: İnsan yaşamak için öldürmek zorunda olduğunu, etin kuvvet verici bir besin olduğunu ve yemezse öleceğini sanmış bir kere. Gerçekten de insan yaşamı için et yemek kaçınılmaz bir gereksinim mi? İnsanoğlu her gün işlediği birkaç milyon cinayeti bu gerekçeyle affettirecek aklı sıra! İnsanın yaşamı et tüketimine mi bağlı? Gerekli ve yararlı olmadığı halde hayvansal besinler insanın kuvvetini mi arttırıyor? Ya da zararlı mı? Sağlık ve yaşamın karşısında mı? Değerlendirmek gerek. Bu, dermansız bir dert, tarif edilmez bir cinayet ve en utanç verici rezalet olacaktır. Biz burada, biyoloji, anatomi, fizyoloji ve kimya ile doktorların düşüncelerine ve deneyimlerine dayanarak, etin insan bedeni için gerekli olmadığı gibi, her bakımdan insan toplumuna ağır zararlar verdiğini ve beden için ancak öldürücü bir şey olduğunu kanıtlamaya çalışacağız. Brüksel, 18 Eylül 1926
Sayfa 5 - Yapı Kredi YayınlarKitabı okudu
Reklam
Vejetaryenlık
Öyle kimseler vardır ki bir hayvanı incitemezler, ama dolaylı olarak başkalarını bu zarif işe zorlarlar. Et yiyen herkes hayvanı bizzat öldürsün ya da bu kişiler gidip ömürlerinin bir saatini o güzel manzarayla geçirsin bakalım. O leziz yiyeceklerin kendileri için nasıl hazırlandığını görsünler! Allahtan, işledikleri toplu kıyım cinayetleri gözden uzak olsun diye mezbahaları şehir dışına kuruyorlar. Mezbaha iki ayaklı hayvanın icadıdır. Hiçbir yırtıcı ve kan dökücü canlı, yemini bu denli rezilce yemez! İnsan, kurtların ve yeryüzündeki kan dökücü canlıların yüzünü ağartmıştır!
Sayfa 5 - Yapı Kredi YayınlarKitabı okudu
Vejetaryenlık
İnsan, yapay yiyeceğin bedeninin bir parçası olması amacıyla bir hazım cihazı geliştirmeyi de unutmuştur. Çünkü insanın bünyesi tümüyle meyve yiyen maymunların bünyesine benzer. Sindirim sistemi, dişler, mide, bağırsak ve tüm iç yapısı tıpkı büyük maymunlarınki gibidir. Hatta maymunun köpekdişleri insanınkinden daha uzundur. Bununla birlikte onların yiyecekleri sadece meyve ve bitkilerle sınırlanmıştır. Şu halde insanın kendi yiyeceğini doğrudan doğruya doğanın elinden alması gerek. Gerçekten doğa, yaşam kaynağı güneşin ışınları altında olgunlaşan lezzetli meyve şeklinde sunmaktadır besini. İnsanın öldürülmüş hayvan leşlerini allayıp pullayarak ve doğal yiyecekleri hazırlayarak tat almaya çalışmasına gerek yoktur
Sayfa 6 - Yapı Kredi YayınlarKitabı okudu
Riyazet hayatı sürdüren Hz. Ali etoburluk hakkında şöyle buyurmuştur: "Lâ tec'alû butûnekum mekâbiru'l-hayvânât" yani "Midelerinizi hayvan mezarlığı yapmayın."
Midenizi hayvan mezarlığı yapmayın.
Sayfa 7 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
677 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.