En Eski Vur Emri kitaplarını, en eski Vur Emri sözleri ve alıntılarını, en eski Vur Emri yazarlarını, en eski Vur Emri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gitmişti makama arz-ı hâl için
'Bey' dedi, yutkundu, eğdi başını.
Bir azar yedi ki oldu o biçim..
'Şey' dedi, yutkundu, eğdi başını.
Kapıdan dört büklüm çıktı dışarı
Gözler çakmak çakmak, benzi sapsarı...
Bir baktı konağa alttan yukarı
'Vay' dedi, yutkundu, eğdi başını.
Çekti ayakları kahveye vardı
Açtı tabakasın, sigara
Sen tozlu yolların garip yolcusu
Kaderin gayene uymaz Mehmed'im.
Yaşamak uğrunda ekmek kaygusu
Dizlerin de derman koymaz Mehmed'im.
Gurbetten, yokluktan, kederden yana,
Yaradan hepsini bol vermiş sana.
Kolların durmadan çalışır amma
Ellerin bol para saymaz Mehmed'im.
Mahzun gözlerinde biriken yaşlar,
Sılayı andıkça akmaya başlar.
Yatağın topraktır, yastığın taşlar..
Gözlerin uykuya doymaz Mehmed'im.
Ardıçlı dağlardan sökerken şafak,
Nasıl ki dalından düşer bir yaprak
Senin de son göçün öyle olacak...
Ölürsen kimseler duymaz Mehmed'im.
Bir gönül verdin ki oldum esiri
Bulur kusursuzda yüz bin kusuru
Biri bire bölsen çıkar kesiri
Bu gidişle iflah olmam zor benim
Üfledim ötmedi aşkın düdüğü
Aşamadım arpa boyu gediği
Bana çirkin elin güzel dediği
Ya aklım yok ya gözlerim kör benim