Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ormanda Yaşam

Walden

Henry David Thoreau

Walden Gönderileri

Walden kitaplarını, Walden sözleri ve alıntılarını, Walden yazarlarını, Walden yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yine de kendine saygısı olmayan bazıları vatansever olup küçük bir şey için çok daha büyüğünü feda ederler. Mezarlarını oluşturan toprağı severler ama hala yapıldıkları çamura hayat veren ruha karşı muhabbet beslemezler.
Hayatını basitleştirdiği nispette evrenin yasaları daha az karmaşık gözükecek, yalnızlık yalnızlık olmayacak, fakirlik fakirlik, zayıflık da zayıflık olmayacak. Eğer havada kaleler inşa ettiyseniz eserinizin yok olması gerekmez, olmaları gereken yerdeler. Şimdi altlarına temellerini döşeyin.
Reklam
Kusur arayanlar cennette bile kusur bulurlar. Ne kadar sefil olursa olsun, hayatınızı sevin. Darülacezede bile hoş, heyecanlı, güzel vakitler geçirebilirsiniz. Günbatımı düşkünler evinin camından da, zengin birinin konutundan da aynı parlaklıkta yansır; kapının önündeki kar baharın başlarında erir. Bence sakin bir zihin orada da bir saraydaymış gibi memnun ve mutlu düşüncelerle yaşayabilir.
Aşktan, paradan, şöhretten ziyade bana gerçeği verin. Zengin, yemek ve şarabın bolca olduğu, yaltakçı bir katılımın olduğu, ama samimiyetİn ve gerçeğin olmadığı bir masada oturmuştum ve bu soğuk yerden aç bir şekilde ayrılmıştım. Misafirperverlik buz gibi soğuktu. Onları dondurmak için buza ihtiyaç olmadığını düşündüm. Bana şarabın yılından, mahsulün şöhretinden bahsettiler, ama ben onların satın alamayacağı daha eski, daha yeni ve daha saf bir şarapla daha muhteşem bir mahsulü düşündüm.
Konuk olmak kendinizi evinizde hissedin denilip bir odaya tek başına kapatılıp evin sekizde yedisinden itinayla dışlanmak değil, evi özgürce kullanabilmek anlamına gelir. Bugünlerde ev sahibi sizi şöminenin yanına kabul etmez, fakat sizin için duvarcıya bir şömine daha inşa ettirir; konukseverlik, konuğu mümkün olduğunca uzakta tutma sanatıdır. Mutfak o kadar gizli tutulur ki sanki ev sahibi sizi zehirlemeyi planlamaktadır.
Her insan vücudunu, yani inandığı tanrıya adanmış mabedi tamamen kendine has bir tarzla inşa eder, yalnızca mermere çekiç vurmakla bundan kurtulamaz. Hepimiz heykeltıraş ve ressamlarız ve kullandığımız malzeme de kendi etimiz, kanımız ve kemiklerimiz. Asillik, insanın niteliklerini, onu hayvanlaştıran adilikleri ve tenselliği inceltmekte başlar.
Reklam
Saflık kanalı açık olduğunda insan hemen Tanrı'ya doğru akar. Sırayla saflığımız bize ilham verir, saflıktan uzaklaşmamız ise keyfimizi kaçırır. İçindeki hayvanın günbegün öldüğünden ve ilahi olanın içine yerleştiğinden emin olan kişi kutsanmıştır. İçindeki alçak ve vahşi doğa nedeniyle utanmayan biri var mıdır ki ? Korkarım bizler ancak faun ve satirlere benzeyen tanrılar ya da yarı-tanrılarız, ilahi olanın hayvanlarla birleşmesi sonucu ortaya çıkmış iştah yaratıklarıyız ve bir noktada utancımızın kaynağı hayatımızın ta kendisidir.
İnsanı kirleten ağzına giren yemek değil, o yemeğe duyulan iştahtır. Yenilen yaşamımızı devam ettirecek ya da ruhsal yaşamımıza ilham verecek bir hayvansal yiyecek değil de, bize musallat olan kurtları besleyecek bir yemek olduğu sürece bu ne niteliğe ne de niceliğe duyulan bir iştahtır, yalnızca bedensel tatlara teslim olmaktır.
Eğer günü ve geceyi neşeyle karşılayabiliyorsan, hayat çiçek ve güzel kokulu otlar kadar hoş bir koku yayıyorsa, daha esnek, daha yıldızlı ve daha ölümsüzse; işte başarı budur. Bütün doğa seni kutlar ve her an kendini kutsamak için nedenin vardır. En büyük kazançlar ve değerler, takdir edilmekten en uzak olanlardır. Kolaylıkla varlıklarından kuşkulanırız. Bir süre sonra onları unuturuz. Onlar en yüksek gerçeklerdir. Belki de en müthiş ve en gerçek şeyler asla insandan insana aktarılmaz. Günlük yaşantının hakiki ürünü sabahın ya da akşamın renkleri kadar soyut ve tarifsizdir. Yakalamış olduğum az bir yıldız tozu, çabucak kapmış olduğum bir gökkuşağı parçasıdır.
Doğana uygun bir şekilde yabanileş, asla İngiliz samanı olmayacak olan şu sazlar ve çalılar gibi ol. Bırak gök gürlesin, çiftçinin mahsulünü mahvedecek olsa ne yazar? Sana getirdiği haber bu değil. Onlar arabalara ve barınaklara kaçarken sen bulutların altına sığın. Hayatını kazanmak işin değil, eğlencen olsun. Toprağın tadını çıkar, fakat onu sahiplenme. İnsanlar, cesaret ve inanç eksikliği yüzünden bu durumdalar, alıyorlar ve satıyorlar ve hayatlarını köle gibi geçiriyorlar.
Reklam
Yine de Amerika'ya gelmesinin bir kazanç olduğunu düşünüyordu, burada her gün çay, kahve ve et bulabiliyordu. Fakat tek gerçek Amerika, bütün bunlar olmadan yaşayabileceğin bir hayat tarzını seçmekte özgür olduğun ve devletin seni bu tür şeylerin kullanımının doğrudan ya da dolaylı sonucu olan kölelik, savaş ve diğer gereksiz harcamaları devam ettirmeye zorlamaya çalışmadığı ülkedir.
Doğada yaşayan insanlar doğayı takdir etmezler. Tüyleri ve notalarıyla kuşlar, çiçeklerle uyum içindedir; fakat doğanın ihtişamlı güzelliğiyle hangi delikanlı ya da genç kız işbirliği yapar? Doğa, onların yaşadığı kasabalardan çok uzakta, kendi başına serpilip büyür. Cennetten bahseden sizler, dünyayı utandırıyorsunuz!
Kaybolmadığımız, başka bir deyişle dünyayı kaybetmediğimiz sürece kendimizi bulmaya da başlayamayız.
Sayfa 185 - Can Yayınları
Çok sessiz ve münzevi bir adam olmasına rağmen mutluluğu her halinden belli olduğu için ilgimi çekmişti. Sanki neşesi ve halinden memnunluğu içini dolduruyor ve gözlerinden taşıyor gibiydi ve hiçbir şey bu katıksız neşeyi bozamazdı.
En soylu zihin en ferah olandır.
Sayfa 154 - Can Yayınları - Edmund Spencer
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.