Paulo Coelho'nun ideal kişilik olarak kitapta tasvir ettiği "Işığın Savaşçısı" karakteri herkese bir rehber gibi hitap ediyor. Yazarın hem kişisel hayatında hem de yazılarında etkilendiği Mevlana Celaleddin-i Rumi esintilerini sıkça gördüğümüz kitap; hayallerimizi yaşamamız, hayatı kucaklamamız, yazgımızla yüzleşmemiz, yaşıyor olmanın mucizesinin değerini bilmemiz, yenilgiyi kabullenmenin, sonunda da olmak istediği insan olabilmenin yoluna bir çağrı niteliğinde.
İnsanların duygu ve düşüncelerinde yalnız olmadıklarını, karşılaşılan problemlerde de güzelliklerde de 'yol'da olmanın önemli mesajlarını içeriyor.
"İyi bir şifacı yaralı olmalıdır." der Jang. Mevlana'dan etkilenmesinin yanı sıra, Coelho'nun da kendi hayatında bir dönem sıkıntılar çekmesi hasebiyle insan psikolojisini bu denli güzel çözümleyen öneriler ortaya atabildiğini düşünüyorum. Özellikle günümüzün mutasavvıflarından olan Cemalnur Sargut hanım ile yazarın birçok kez görüştüğünü ve Mevlana'ya dair birtakım sohbetler ettiklerini öğrendiğimde 'bu kitabı okumalıyım' dediğim bir eserdi.
Hayatınızın hangi döneminde olursanız olun, kitabı okuduğunuzda içerisinde size mutlaka bir mesaj verecek bölüme rast geleceksiniz. Eser, hakikatin kıyısından köşesinden yapışmış olsa da, bence herkes için güzel bir yol gösterici olabilir.
Işığın Savaşçısının Elkitabı. Bir kitabın hayatınızı değiştireceği iddiasının altının boş olduğunu iyi okurlar bilir. Çünkü her kitap ayrı bir iklimdir ve her insan bambaşka iklimlere aittir. Zaten Şener de hayatınızı değiştirecek kitaplar demiyor, hayatımı değiştiren kitaplar diyor. Her
