'Az bilinen' bir dil vardır
Sevgililerin sahiplendiği.
Simgeleri toprağın üzerinden gülümser
İşlenmiştir Tabiatın harika elleriyle.
(The Language of Flowers)
Aklı olan mutlak kulak asar.
Sözlerimizden,
Niyetimizi hemen anlar.
Felaket güneşi Batıda doğuyor,
İnsanlar ve yaşadıkları yerler üzerinde,
Pis pis parıldıyor.
Şiir dilinde söylersek Hıristiyanlığın afeti bu.
Hıristiyan belası bir toz bulutu gibi buldu bizleri.
İşin başında,
Barış dolu geldiler.
Yumuşak, tatlı bir edayla.
'Ticaret için geldik,' dediler.
'İnsanların inançlarını yeniden düzenlemek,'
'Zulme son vermek, yeryüzünden hırsızlığı,'
'Yozluğu temizlemek ve yok etmek için.'
Ne yazık hepimiz anlayamadık asıl niyetlerini,
İşte şimdi onların uşaklarıyız.
Küçücük armağanlarla kandırdılar bizleri,
Ve lezzetli yemeklerle beslediler...
Ancak şimdi ağız değiştirdiler.
(Hacı Ömer, 19. yüzyıl, Kuzey Afrika)
Az bilinen bir dil vardır
Sevgililerin sahiplendiği.
Simgeleri toprağın üzerinden gülümser
İşlenmiştir Tabiatın harika elleriyle.
(The Language of Flowers)
Kayıt tutma ve ampirik hatta bilimsel bilginin gelişimi arasındaki ilişkiyi kavramak zor değildir. Ancak listelerin bilginin konumunu belirgin hale getirmekle kalmayıp aynı zamanda sınıflandırma sorununu ortaya çıkardığı ve belli bir tür anlayışın yolunu açtığı bir yöntem daha vardır. Burada Sümerlerin sözlü ğünde ve Eski Mısır'ın