Ian Mc Ewan sarsıcı bir gerilimle daha afallattı beni. Venedik'e tatile gitmiş bir çift Colin ve Mary, monotonlaşmaya başlamış ilişkilerini tatil anlayışlarına da yansıtıyor. Ancak bir gece, kayboldukları dar sokaklardan birinde tuhaf bir adam çıkıyor karşılarına. Robert, çarpık çocukluğunu anlatıyor onlara, üzerlerinde tuhaf bir egemenlik kurarak, gerilimli anlar yaşatıyor. Çiftimizin başına iş açacağından daha ilk karşılaşma anında emin oluyorsunuz. Sonrası ellwrinizi dizlerinize vura vura izlediğiniz bir film gibi akıp gidiyor.
İşin ilginç kısmı, yazar Venedik'in adını anmıyor bile. Atmosferi işleyişinden kavrıyorsunuz hangi kent olduğunu. Birkaç ipucu belki, San Moreno meydanını, muaazzam çatıyı betimleyişinden. Bence bu apayrı bir ustalık.
