Ötekiliği Yorumlamak

Yabancılar, Tanrılar ve Canavarlar

Richard Kearney

Yabancılar, Tanrılar ve Canavarlar Gönderileri

Yabancılar, Tanrılar ve Canavarlar kitaplarını, Yabancılar, Tanrılar ve Canavarlar sözleri ve alıntılarını, Yabancılar, Tanrılar ve Canavarlar yazarlarını, Yabancılar, Tanrılar ve Canavarlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
347 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok sevdiğim Metis Edebiyatdışı serisinden Yabancılar, Tanrılar ve Canavarlar okuru disiplinlerarası pek çok konuda düşünmeye teşvik eden zengin bir metin. Orta Çağ’ın fresklerinden, halk anlatılarından, mitlerden, destanlardan aşina olduğumuz canavarlar ve ejderhalar modern bir dönüşümle yerlerini Nazi subayları ve El Kaide teröristlerine bıraktılar. İnsan varoluşunun en eski dönemlerinden bu yana ‘’öteki’’ kavramı insan zihinleri ve yaratımlarında farklı formlarda yer buldu. En eski pratiklerden biri olan insan kurbanının semavi dinlerle birlikte hayvan kurbanına ( günah keçisi) dönüşmesi ve İsa’nın kendini tüm insanlar adına feda etmesiyle pratik anlamda son bulan kurban töreni, insan zihinlerinde kötülüğü ötekine yükleme şekliyle devam etti. Kimlik inşa etmenin karmaşıklaştığı, sınırların belirsizleştiği çağımızda da hala belli grupları, insanları, düşünceleri ötekileştirerek bir sınır çizme geleneği sürmekte. Öteki, Kötülük ve Tanrı gibi kavramların izlerinin sürüldüğü okurken çok keyif aldığım bir metin oldu.
Yabancılar, Tanrılar ve Canavarlar
Yabancılar, Tanrılar ve CanavarlarRichard Kearney · Metis Yayıncılık · 201259 okunma
Bu melankolik deha okumasına göre sanatın son kertede olanak sağladığı şey, hayatın illetinin bir şekilde yüceltimidir. Böyle bir yüceltimin amaçlarından biri, söylenemez olana dair deneyimi daha söylenebilir kılmaktır. Dolayısıyla insana düşen görev, ruhunun bilebileceği ve yeni kelimeler, imgelerle dolaşıma sokabileceği şeyler sınırının ötesine geçmektir.
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
Hepimizde bir son hissi vardır. Hayatlarımızın bir anlatı arayışına çıkmasının sebeplerinden biri de, tıpkı anlattığımız hikâyeler gibi, varoluşumuzun da bir gün son bulacağını bilmemizdir. Ölüm denen sınır deneyimi, sonluluğumuzun en kesin göstergesidir. Tam da öleceğimizi bilen varlıklar olduğumuzdan, öyküler anlatmaya, temsil edilemez olanı temsil etmek için uğraşmaya, bizi çevreleyen muamma ve açmazları yorumlamaya devam ederiz.
Sayfa 277Kitabı okudu
Sinema ve edebiyatta sıklıkla karşımıza çıkan korku fantazileri üzerine:
Gerçek dünya daha dehşet verici bir hale geldikçe, insanlar da dehşeti gerçekdışı dünyalarda yeniden deneyimleme ihtiyacını daha derinden hissetmektedir. Peki niçin? Çünkü hayali olan, bedende dayanılmaz bir hal alan karanlığın yüreğine nüfuz etme olanağı sağlayabilir. Klasik Minotauros sagalarından, insan yiyen balinalara ve çocuk hikâyelerinin basit tılsımına dek bütün canavar mitlerine duyduğumuz hayranlığın sebebi budur.
Sayfa 151Kitabı okudu
Batı kültüründe, ‘’öteki’’yi korkumuzdan çoğu zaman şeytanlaştırdık. Ama ötekinin kim olduğu konusunda daha düşünceli davranırsak karanlıktan korkarak yaşama ihtimalimiz azalacak. Zira karanlık kendi ölümümüzün başkalığı için bir maske, ne gördüğümüz ne duyduğumuz ve hâlâ bihaber olduğumuz yabancıların ortaya çıkışına karşı çekilmiş bir perdedir genellikle.
Medya, ölüm içgüdüsünü pompalıyor. İnsanların uzun ve yorucu bir gü­nün ardından ne tür filmler izlemeyi sevdiğine baksanıza: gerilim veya kor­ku; böyle olmayan sıkıcı addediliyor. Böyle bir şiddetin cazibesine kapılı­yoruz. Bu yüzden, kimlik sorunuyla cebelleşen o büyük ahlaki görev bir yandan da ölüm, şiddet ve nefrete dair bu çağdaş deneyimle cebelleşiyor.
Reklam
Reklam
235 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.