Hande, annesini hiç tanımamış, babasından uzakta ve sevgi görmemiş, Mardin’de babaannesi tarafından büyütülmüş, gençliğinde çalışıp okuyarak doçent olmuş biridir. Bir gün annesinin avukatından aldığı bir telefonla, annesinin öldüğünü öğrenir. Kalan mirasla hiç ilgilenmese de, avukatının ısrarı ile, annesinin mektup ve günlüğünü almak için, yaşadığı Ankara’dan İstanbul’a gelir. Arkadaşının da ısrarı üzerine, günlükte yazılanları okuyunca, gerçeğin hiç de babaannesinin anlattıkları gibi olmadığını öğrenir.
Annesi Yade, yaşadığı hayat boyunca çok acılar çekmiş, sevdiklerini kaybetmiş yapayalnız bir kadındır. Üstelik tek arzusu kızı da, ona düşman olarak yetişmiştir. Kitabın sonu tam bir ters köşe olsa da, gözyaşlarıyla okuyacağınız gerçek bir hayat hikayesi.. Töre ve aşiret kavramlarının daha baskın olduğu yıllarda, kaybolan, kayıp giden hayatları o kadar içten anlatan bir romandı ki; etkilenmemek elde değil. Çocuk gelinleri, bu uğurda yitirilen hayatları ve güçlü kadın portresini harika anlatmış yazar. Sürükleyici, akıcı bir anlatım tarzına sahip roman, sizi derinden etkileyecek. Kesinlikle herkese okumasını tavsiye ediyorum.Yalnız başlamadan önce bir kutu mendilinizi hazır bulundurunuz. #okuyun #yade #yadeölmekkolaydı
#alıntı
Bazen nefes alırsın ama yetmez. Yaşarsın ama geçmez Sonra zamanla bırakırsın her şeyi, bir türlü bitmek bilmez. Sonunda bırakıp gidersin, acı olan kimse fark etmez...
@gunceyayinevi @bburcu_erturkk #bloghemsire #günçeyayınları #burcuerturk #gerçekyaşamhikayeleri #kitapönerisi