O zaman artık biliyoruz ki yas, kavrulmuş kumların üzerine beklenen sağanak yağmur gibi, bir hastalık değil, insan ruhunun ezelden gelen ilkel bir yasasıdır. O bizim bir yaşam biçimi olarak sevme mücadelemizde, taşıdığımız kayıpların taze yaraları için doğuştan gelen pansumanımızdır.