En Beğenilen Yanlış Bir Adım kitaplarını, en beğenilen Yanlış Bir Adım sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yanlış Bir Adım yazarlarını, en beğenilen Yanlış Bir Adım yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Acı kadar ağır bir şey yoktur. Acı en kara okyanusun dibindeki en derin, dipsiz çukurdur. Nefessiz bırakır. Hiçbir sinir çalışmıyormuşcasına felç eder..
Spoiler Yok!
Harlan COBEN'ın okuduğum 13. romanıydı. Üstat yine şaşırtmadı, muazzam bir eser ortaya çıkarmış.
Kitap süresince Myron Bey'in kendi vicdanı ile olan çekişmesini irdelemek tuhaf bir deneyim oldu benim için. Win ile olan tamamen zıt karakterleri; alınan kararların, atılan adımların ne kadar etik ve doğru olduğunu süreç içerisinde sorgulattı. Win'in acımasız, sert bir adam olması; Myron'ın duygusallığı karakterleri daha da gerçekçi kılıyor ve yazar, bizi bu iki arkadaşın bakış açısından ve olaylara farklı perspektiften baktırarak düşündürmeye sevk ediyor.
Kitap süresince 'katil kim' sorusu sürekli zihnimde gezindi. Üstad katili çok iyi gizlemiş.
Özetle, eğer benim gibi bir polisiye tutkunu iseniz kesinlikle okuyun, asla pişman olmazsınız. Tabii ki her insan farklıdır kimi beğenir kimisi de beğenmez. Ama bu yazara bir şans verin.
Sağlıcakla kalın...
Yanlış Bir AdımHarlan Coben · Martı Yayınları · 2020316 okunma
Bolitar serisinin 5. Kitabıydı. Myron yine iş başındaydı haliyle. Bu sefer beni çok şaşırttı, jessica'dan başka birinden de hoşlanabiliyormuş demek ki Harlan amcamın satır aralarında aile ve önemine değinmesine ve bunu vurgulamasına bayılıyorum. Yine soluksuz okunacak bir kitap olmuş. Umarım siz de okur ve severseniz. Kitapla kalın.
Yanlış Bir AdımHarlan Coben · Martı Yayınları · 2020316 okunma
Endonezya, Malezya ve diğer çocuk işçi çalıştırılan ülkelerden nihai ürünü getirtiyorlar. Herkes istismar olduğunu biliyordu ama yine de müşteriler birkaç kuruş daha ucuza satın almak için onlardan alışveriş yapmaya devam etti. Onun için bu konular ahlaki olarak biraz karışık. Fabrikalarda çocuk işçi çalıştırılmasına karşı olmak; on iki yaşında bir çocuğa saat başı on iki sent verilmesine, böyle bir sömürüye karşı olmak, anne ve babaları lanetlemek kolay. İş, on iki sent ya da açlık, sömürü ya da ölüm arasında seçim yapmaya geldiğinde zorlaşıyor.
“Konuşacak bir şey yok Myron. Şimdi, kusura bakmazsan, eşim çağırıyor. Bu çok tuhaf.”
“Nedir tuhaf olan?”
“Bu kaliteli zaman konusu. Çocuklarımla vakit geçirmem filan. Ne öğrendim Myron, biliyor
musun?”
“Ne?”
“Çocuklarımdan nefret ediyorum.”