Seviyorum bu adamı. Romanları da hikayeleri de muazzam ve akıcı. Öyle ki, bir oturuşta 100 sayfa birden okudum. Benim için zor bir şeydir nomalde bu. Neyse kitaba gelecek olursak; şaşırdığım şey, her ne kadar kurgu da olsa, taa Osmanlı zamanında bile bu boyutta yozlaşmaların yaşanmış olması. Belki de biz Osmanlıyı fazlaca kutsamışız, o yüzden anlamakta zorlanıyoruz bilemiyorum. Aklım, Ayşe'de kaldı bu arada. Ona ne oldu acaba diye düşünüyorum şimdi. Bir ara, Ali Rıza bey, "tamam yapraklar dökülür de, birinden de mi ümit olmaz" demesinden, sanki Ayşe'nin sonu kardeşlerininki gibi olmamıştır diye umuyorum. Dilerim öyle olmuştur!