Yarının Tarihi
Stefan ZweigYarının Tarihi Gönderileri
Yarının Tarihi kitaplarını, Yarının Tarihi sözleri ve alıntılarını, Yarının Tarihi yazarlarını, Yarının Tarihi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kitap okuyan insanlar dünyayı yalnızca kendi gözleriyle değil, sayısız insanların ruhsal bakışlarıyla görebilir. "
Stefan Zweig
Yarının Tarihi 
Stefan Zweig
Kitap okuyan insanlar, dünyayı yalnızca kendi gözleriyle değil, sayısız insanların ruhsal bakışlarıyla görebilir.
Tolstoy’u anlattığı bölümden
Tolstoy’a göre ancak varlıklı sınıfların bütün ayrıcalıklarını gönüllü olarak elden çıkarmalarıyla ve yaşamdan artık büyük şeyler beklememeleri ile aşılabilir fakirle zengin arasındaki büyük uçurum. Buna göre zengin servetini, aydın insan kendini beğenmişliğini bırakmalı, sanatçı yapıtlarının yalnızca geniş kitlelerce anlaşılmasını amaçlamalıdır. Herkes kendi emeğiyle yaşamalı ve çalışmasından -çok sade bir yaşam için gerekli olandan- başkaca hiçbir şey beklememelidir.
Sayfa 148
Mektup
Görünüşe bakılırsa soylu ve değerli bir sanat, mektup yazma sanatı, sonuna yaklaşmakta.
Oysa mektuptan sevgimizi esirgemekle ne büyülü bir şey yitirdiğimizin bilincine varabilseydik…
Sayfa 129
Alman şairlerinin tam tersi, Fransız şairler o zamanlar -bugün de olduğu gibi- şiir yazmaya geçimlerini sağlayabilecek bir uğraş gözüyle bakmasılardı.
Paul Verlaine
Olağanüstü bir şairlik gücünün yanısıra, ruhsal ve ahlaki açıdan sınırsız bir güçsüzlük… Verlaine’nin yaşamının kendine özgü yanı işte budur…
Sayfa 100
Dünyaya Açılan Kapı
Kitap sayesinde artık kimse kendi kendisiyle yalnız başına kalmış, kendi bakış açısının duvarları arasına sıkılmış değildir. İsteyen herkes geçmişin ve şimdinin bütün olaylarına, bütün insanlığın duygu ve düşünce evrenine katılabilir.
(…) Kültür diye adlandırdığımız madde üstü yaşamın kitapsız düşünülebilmesi olanaksızdır.
Sayfa 88
Nefret , öfke ve savaşma isteği yapıları gereği kısa süreli coşkulardır. Goethe’nin deyişiyle “tutkular, coşkular tuza yatırılıp bekletilecek ringa balığı değildir” O halde bu kuşa süreli coşkuları yapay olarak uzatabilmek için propaganda denilen o korkunç bilimin bulunması gerekti. Böylece aslında barışçı yaradılışta olan yüz milyonlarca insan dört yıl süreyle (1. dünya savaşı) doğal sayılabilecek ölçülerin çok üstünde nefret ve düşmanlık üretmeye ve tüketmeye alıştırıldı.
Sayfa 44
1939/ 2. Dünya Savaşı öncesi konferans
Kötü haberlere, insana umudun sevincini aşılayan haberlerden daha kolay inanılıyor.
Gerek bireyler gerekse ırklar, sınıflar ve devletler, birbirleriyle anlaşmaktan çok birbirlerinden nefret etmek eğilimindeler. Huzurlu, verimli bir gelişmeye ne bireyler ne de uluslar güveniyorlar.
Sayfa 43
"Kitap okuyan insanlar, dünyayı yalnızca kendi gözleriyle değil, sayısız insanların ruhsal bakışlarıyla görebilir."
Gerçekleşmiş her düşünce, mutlaka daha önce bir düş niteliğiyle varlık kazanmıştır; biz insanların bütün bulduklarımız ya da elde ettiklerimiz, bir zamanlar yürekli öncülerin bir dilek ya da istem niteliğiyle özlemini çekmiş oldukları şeylerdir.
Sayfa 19Kitabı okudu
"Kitap okuyan insanlar dünyayı yanlızca kendi gözleriyle değil, sayısız insanların ruhsal bakışlarıyla görebilir..."