Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yaşam Çiçeğinin Unutulmuş Sırrı - 1

Drunvalo Melchizedek

Sayfa Sayısına Göre Yaşam Çiçeğinin Unutulmuş Sırrı - 1 Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Yaşam Çiçeğinin Unutulmuş Sırrı - 1 sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Yaşam Çiçeğinin Unutulmuş Sırrı - 1 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
°° Epifiz bezin içinde - bu küçülmüş boyutunda bile - tüm kutsal geometri ve tam olarak Gerçeğin nasıl yaratıldığı ile ilgili anlayış gizlidir. Hepsi orada, her bir insanın içindedir. Ancak bu anlayış, düşüş sırasında hafızamızı kaybettiğimiz için bize şu anda açık değildir, ve hafızamız olmadığı için de farklı bir biçimde solunmaya başlamışızdır. Pranayı epifiz bezden alarak, merkezi Tüpün içinde aşağı, yukarı dolaştırmak yerine, solumak için, ağız ve burnunuzu kullanmaya başlamışızdır. Bu durum, prananın epifiz salgı bezine dokunmadan geçmesine neden olmuş ve böylece de her şeyi tamamen farklı bir şekilde görmemize, tek Gerçeği başka türlü yorumlamamıza (iyi ve kötü ya da karşıtlık bilinci) yol açmıştır. Karşıtık bilincin sonucu da, kendimizin bir bedeninin içinde olup dışarıya baktığımız ve böylece 'dışarılarda' olup bitenden kopuk olduğumuzu düşünmemiz olmuştur. Bu tamamen bir illüzyondur. Gerçekmiş gibi gelir, ancak bu algının gerçekle hiçbir ilgisi yoktur. Sadece, bu düşmüş halimize gerçeği algılayış biçimimizdir. °°
Sayfa 2 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
Yüksek benlik gerçekleştiğinde, Gerçekten de bu dünya hariç tüm diğer dünyalarda var oluruz. Öylesine çok boyut ve dünya vardır ki, bunları algılayabilmek insan kapasitesini aşar. Bu seviyeler son derece Özgün ve matematikseldirler. Bu seviye içindeki, aralıklar ve dalgaları, müzikteki oktavların arasındaki ilişki ve hayatın diğer yönleri ile birebir örtüşür Ancak şu anda, üçüncü boyut bilinciniz, daha yüksek olan yönünüzden muhtelemen ayrılmıştır ve bu nedenle sadece Dünyada olup bitenin farkındasınızdır. Bu, doğal, yani, düşmemiş durumda olan varlıkların standardı değildir. Bu standart şöyle açıklanabilir; varlıklar önce birkaç seviyenin aynı anda farkına varırlar, müzik akordu gibi, ve geliştikçe, sonunda, her yerdeki her şeyin aynı anda farkında olurlar. °°
Sayfa 6 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
°°Bedenimizin sol tarafını kontrol eden sağ beyin, dişi unsurumuzdur - aslında gerçekten ne dişi ne de erkektir. Burası pşişik ve duygusal tarafınızın yer aldığı bölümdür. Bu unsur, sadece tek bir Tanrının olduğunu ve sadece Birliğin olduğunu 'bilir'. Acıklayamasada, gerçeği bilir. Böylece, dişi unsurun pek de fazla bir sorunu yoktur. Sorun, beynin sol tarafındadır - dişi tarafın aynı görüntüsü - mantıklı unsuru öne çıkarır (daha dominant). Dişi taraf ise mantıklı unsuru geriye atar (daha az dominant). Sol beyin Gerçekliğe baktığı zaman Birliği deneyimlemez, tek görebildiği ayrım ve bölmedir. Bu nedenle erkek yanımız, burada, Dünyada zor zamanlar geçirmektedir.°°
Sayfa 7 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
Yüksek benliğinize bağlanmak hayatınızda olabilecek belki de en önemli olaylardan biridir vereceğim bilgileri anlamanızdan çok daha önemli. Yüksek benliğinizle bağlantı kurmanız Mer-Ka-Ba’yı harekete geçirmeyi öğrenmenizden daha önemlidir çünkü kendinizi yüksek benliğinize bağlarsanız herhangi bir gerçeklikte nasıl ilerleyeceksiniz konusunda adım adım yol gösterilir ve tam bir Tanrı bilinci içinde kendinizi yuvaya nasıl geri getireceğiniz konusunda da rehberlik alırsınız.
°°Var olan her şeyi yaratmış olan sadece ve sadece tek bir şekil vardır, ve gene o şekil bedenlerinizin etrafındaki elektromanyetik alanı oluşturmuştur. °°
Sayfa 8 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
“Yıldızlar, insanlar gibidir. Canlıdırlar, kişilikleri ve bizim gibi özellikleri vardir. Bilimsel açıdan bakıldığında, büyüme aşamaları vardır. Hidrojen güneşleri olarak başlarlar, bizde olduğu gibi, iki hidrojen atomu füzyon reaksiyona girerek helyum meydana getirirler. Bu süreç, bu gezegende var olan tüm hayatı ve ışığı yaratır. Bir yıldız giderek olgunlaştığında, başka bir füzyon süreci başlar-helyum süreci - üç helyum atomu bir araya gelerek karbon meydana getirirler. Bu büyüme süreci, aşamalardan geçerek, atomik tabloda belli bir seviyeye ulaşana kadar devam eder. Bu nokta yıldızın yaşam süresinin sonun gösterir.”
Sayfa 10 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
“Yaşamın sonunda, bildigimiz kadaryla, bir yıldızın yapabileceği iki temel hareket vardır. Pulsarlar ve magnetarlar üzerine edinilen yeni bilgiler daha başka seçenekler verir. (pulsar, düzenli araliklarla elektromanyetik enerji yayan gök cisimlerine verilen isimdir) Yıldızın birinci yapabileceği, patlayarak bir süpernova - yüzlerce bebek yıldıza rahim vazifesi görecek devasa bir hidrojen bulutu - haline dönüşebilir. İki, hızla genişleyerek, kırmızı dev -tüm gezegenlerini kapsayan dev bir patlamayla onları yakıp, tüm sistemi de çökerterek - haline geldikten sonra, uzun bir süre genişlemiş durumda kalabilir. Sonra, yavaş yavaş, beyaz cüce denilen küçük, eski bir yıldıza dönüşecektir.”
Sayfa 11 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
Epifiz bezin içinde bu küçülmüş boyutunda bile tüm kutsal geomet­ri ve tam olarak Gerçeğin nasıl yaratıldığı ile ilgili anlayış gizlidir. Hepsi orada, her bir insanın içindedir. Ancak bu anlayış, düşüş sırasında hafıza­mızı kaybettiğimiz için bize şu anda açık değildir, ve hafızamız olmadığı için de farklı bir biçimde solumaya başlamışızdır. Pranayı epifiz bezden alarak, merkezi tüpün içinde aşağı, yukarı dolaştırmak yerine, solumak için, ağız ve burnumuzu kullanmaya başlamışızdır. Bu durum, prananın epifiz salgı bezine dokunmadan geçmesine neden olmuş ve böylece de her şeyi tamamen farklı bir şekilde görmemize, tek Gerçeği başka türlü yo­rumlamamıza (iyi ve kötü ya da karşıtlık bilinci) yol açmıştır.
Sayfa 19 - Ovvo Yayınevi
“Tanrıyı görmenin en iyi şekli, onu her şekil içinde görmektir.”
Sayfa 22 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
'Tanrıyı görmenin en iyi şekli, onu her şekil içinde görmektir.'
Reklam
Mer-Ka-Ba’nın kendisinden daha da önemli olan bir et­ken daha, ilahi aşkı anlamak, gerçekleştirmek ve yaşamaktır. İlahi aşka bazen koşulsuz sevgi diye de değinilir, ki Mer-Ka-Ba’nın yaşayan ışık ala­nı haline dönüşmesi için başlıca faktör de budur. İlahi aşk olmadan, Mer- Ka-Ba sadece bir makineden ibarettir ve bu makinenin de sınırlamaları olacağından onu yaratan ruhun yuvaya dönerek, en yüksek bilinç seviye­si olarak görülmüştür. Ka, bireysel ruha ve Ba ise ruhun belirli bir gerçek­liği yorumlamasını ifade eder. Bizlerin gerçekliğinde, Ba, genellikle beden ya da fiziksel gerçeklik olarak tanımlanır. Ruhların bedenlerinin olmadı­ğı diğer gerçekliklerde, kavramlarına ya da getirdikleri gerçeğin yorumu­na değinir.
Sayfa 22 - Ovvo Yayınevi
“Yeryüzünün tüm dinleri aynı gerçekliği anlatır. Değişik sizlerle ifade edilebilirler, farklı kavram ve fikirleri olabilir, ancak, sadece tek gerçeklik ve tüm yaşam biçimlerinin içinde hareket eden tek Ruh vardır. Farklı bilinç hallerine ulaşmak için kullanılan değişik teknikler olabilir, ancak gerçek olana ulaştığınızda onu tanırsınız. Nasıl atlandırırsanız adlandırın, hepsi aynı şeydir.”
Sayfa 23 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
Önemli olan süreçtir. Civanin altına dönüşme süreci, insanin bu bilinç seviyesinden Mesih bilincine geçiş sürecinin aynısıdır, birebir örtüşürler. Hatta, simyanın tamamını öğrenmeye kalksaydınız, var olan her kimyasal reaksiyonu anlamak zorunda kalırdınız, çünkü, her. reaksiyonun, yaşamda ona karışık gelen deneyimsel yönü vardır. Yukarısı nasılsa, aşağısı da öyledir’ sözü bunu anlatır.
Sayfa 23 - Butik YayıncılıkKitabı okuyor
“Yeryüzünün tüm dinleri aynı Gerçekliği anlatır. Değişik sözlerle ifade edebilirler, farklı kavram ve fikirleri olabilir, ancak, sadece tek Gerçeklik ve tüm yaşam biçimlerinin içinde hareket eden tek Ruh vardır. Farklı bi­linç hallerine ulaşmak için kullanılan değişik teknikler olabilir, ancak gerçek olana ulaştığınızda onu tanırsınız. Nasıl adlandırırsanız adlandırın, hepsi aynı şeydir.”
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.