Kavranan tüm bilgiyi birleştirme şiddetli arzusunu atalarımızdan
kalıt almışız. En yüksek öğrenim kurumlarma verilen birçok ad
bize, ilkçağdan beri ve birçok yüzyıl boyunca sadece bir tek
evrensel görüşün itibar gördüğünü anımsatıyor. Ama, son yüz
küsur yıl süresince, çeşitli bilgi dallarının, hem enine hem
derinliğine, yayılması bizi ne olduğu belirsiz bir ikilemle
karşılaştırıyor. Açıkça hissediyoruz ki bütün bilinenin toplu bir
özetini bir araya getirmek için elverişli materyali elde etmeye ancak
şimdi başlıyoruz; ama öte yandan, hemen sonra, onun uzmanlaşmış
küçük bir bölümünden çoğunu bilmek tek bir akıl için
olanaksızlaşmaya başlıyor.
Bu ikilemden kurtulmanın (gerçeğimiz sonsuza kadar yok
olmaya yönelmesin diye), kimilerimizin, bazılarının bilgisi eksik
ve ikinci elden de olsa, olguların ve kuramların bir sentezine
sürüklenmeyi -ve kendi kendimizi budalalaştırma riskini- göze
almak zorunda olmasından başka bir yolunu göremiyorum.
Mazeretim konusunda bu kadar.
Kendi yaklaşımım gerçekten en iyisi midir, en yalını mıdır, bilmiyorum. Fakat sonuçta, kendi yaklaşımın budur işte. "Naif fizikçi" olan benim. Kendi zikzaklı, eğri büğrü yolumdan başka, hedefe giden daha iyi ya da daha net bir yol bulamadım.
Bir organizmanın yaşam çemberindeki olayların ayrıntılarıyla anlatılması, cansız maddede karşılaştığımız herhangi bir şeye kıyasla eşsiz, hayran olunası bir düzenlilik ve kurallara uygunluk sergiler.
Kendi yaklaşımım gerçekten en iyisi midir, en yalını mıdır, bilmiyorum. Fakat sonuçta, kendi yaklaşımın budur işte. "Naif fizikçi" olan benim. Kendi zikzaklı, eğri büğrü yolumdan başka, hedefe giden daha iyi ya da daha net bir yol bulamadım.
Sadece tek bir kopyada varlığını sürdüren tek bir atomlar grubu birbiriyle ve çevreyle anlaşılması en zor yasalara uyarak olağanüstü düzenli olaylar üretiyor. Sadece bir kopya varlığını sürdüren dedim, çünkü ne de olsa biz bir yumurtanın ve tek hücreli bir organizmanın örneğine sahibiz. Daha yüksek bir organizmanın sonraki aşamalarında kopyalar çoğaltılmışlardır, gerçek budur.
Fizik ve kimya ile açıklanmış canlı bir organizmanın uzaysal sınırı içinde yer alan zaman ve mekanda olaylar nasıl olabilir?
Bugünkü fizik ve kimyanın böyle olaylardan sorumlu olma konusunda apaçık yetersizliği o olayların, bu bilimler tarafından açıklanabileceğinden kuşkulanmak için hiç de neden değildir.
Bir bardak sudaki molekülleri işaretleyebildiğinizi varsayın; sonra bardağın içindekileri okyanusa döküp işaretli moleküller yedi denize düzenli bir biçimde boydan boya dağılıncaya kadar karıştırın; sonra okyanusun herhangi bir yerinden bir bardak su alın, içinde, işaretlediğiniz moleküllerden yüz tane kadarım bulabilirsiniz.
Öyle olmasaydı, tek birine ya da birkaç atoma duyarlı organizmalar olaydık, yaşam neye benzerdi - duyumlarımız üzerinde algılanabilir bir izlenim kalabilirdi.