Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşamak Tutkusu

Vasili Şukşin

En Eski Yaşamak Tutkusu Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yaşamak Tutkusu sözleri ve alıntılarını, en eski Yaşamak Tutkusu kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Genel olarak çok güç oldu yaşamım; ama böyle bir şeyi dile getirmek ters geliyor bana, çünkü herkesin yaşamı güçtür aslında.
Sayfa 8 - Ön söz
Kırsal bölge insanıyım ben; uzun süre köyde yaşamış. geleneksel kırsal bölge insanlardan bir köylü. Çok küçük yaşta başladım çalışmaya. Savaş zamanıydı; okumayı tamamlayamadık. Yedi yıl okula gittim, sonra çalışmaya başladım. On dört yaşımda.
Sayfa 7 - Ön söz
Reklam
Ön Söz
Ben profesyonel olmayan gözlemcilerin tepkilerine çok daha fazla ilgi duyuyorum gerçekte. Yaşamın içinden gelen insanlar, çok daha amansız eleştirmenler oluyor; çünkü her birey sanatı, kendine özgü, hep eşsiz kalacak yaşam deneyiminin süzgecinden geçiriyor, bu deneyimle giriştiği çatışmada, sanatçının düşünme biçimindeki kalıplaşmalar da ortaya çıkıveriyor. Profesyonel eleştirmenlerden korkmuyorum; onların önceden edinilmiş fikirleri var nasıl olsa. Benim çekindiğim, yaşamı daha iyi bilen, gerçekle yalanın kokusunu daha duyarlı bir sezgiyle algılayabilen, sözünü sakınmaz, içtenlikli gözlemciler.
Sayfa 10
Ah Ruslar.
Adın ne senin? - Benim mi? Paşka. Pavel Yegoriç Kolmanski.
Sayfa 13
Biraz daha sonra, güze doğru geliriz. Mantarlar da olur o zamana kadar. Size biraz salamura mantar getirir, biraz da topalak reçeli yaparım. Moskova'da her şeyin hazın var, biliyorum. Ne de olsa benim burada yaptığıma benzemez.
Sayfa 47
-Valla, giderim elbet, dedi, yalnız... yalnız, bence seninle evlenmez ki o kız zaten. Severyan Dede: - Evlenir, evlenir! dedi. Onun gibi bir delikanlıyla her kız evlenir. Stepan, midesinin dibinde buz gibi bir şey duyarak: - Neden evlenmezmiş benimle sana göre? diye sordu. - Kentli bir kız o... Tanrı bilir neler ister. Kalkar, geri kafalı biri olduğunu söyler sana. Severyan Dede, gene araya girdi: - Geri kafalı olan sensin. Bugünlerde kimse aldırmıyor böyle şöylere. Çok daha akıllı onlar, bugünkü kızlar. Bir ayağım çukurda artık ama ben bile biliyorum bunu.
Sayfa 53
Reklam
Akşam çöküyordu. Cadde, her zamanki gibi hareketliydi. Bir tramvay vınlayarak geçip gitti köşeyi dönerken boynuzundan aşagı kırmızı bir kıvılcım seli döküldü. Trafik ışıklarında bir dizi araba birikmişti: ışıklar arabalara şöyle bir göz kırpınca, hepsi birden hızla caddeden aşağı atıldı. İnsanlar kaldırımlarda yürüyorlardı. Aceleyle. Garip. diye düşündü profesör. Nereye gidiyoruz böyle acele, durmadan? Hiçbir yere değil herhalde?
Sayfa 60
-Şiiri okudunuz mu? - Şöyle bir baktım... Ohm.... - Kendinizden utanmıyor musunuz? Profesör'ün sesi duyulmayacak ölçüde sakindi. Yanıt bekliyordu. Öğrenci, kıpkırmızı kesildi. - Zaman bulamadım, Profesör. İş öylesine aceleydi ki. Özel bir buyruktu... - Her neyse o aldığın buyruk, beni hiç ilgilendirmez. Beni ilgilendiren şey, bak sana söyleyeyim, kendi ulusunun yazınındaki en büyük yapıtı okumaya zaman bulamayan insandır, Rus'tur. Beni ilgilendiren asıl bu işte.
Sayfa 61
Çok iyi bilir sakin sakin ölümünü düşünmeyi yaşlı bir adam. Yaşamın gizli, görkemli ve sınırsız güzelliği ancak o zaman görünür ona. Birisi her şeyi son kez, acısını duya duya son bir kez, içine çekmeye çağırır onu. Sonra da çekip gitmeye Hepsi de gider zaten. Ve gidişlerinin sesleri, yorgun atların ağızlarındaki gemlerin çanları gibi yumuşak ve yavaştır. Ne güzel, ne baş döndürücü biçimde iyi geçmiştir yaşam! Ah, bir de gitme zamanı gelmiş olmasa.
Sayfa 70
Yaşamdan zevk alıyorsak, başka birisi için de yaşamın aynı ölçüde zevkli olmayabileceğini aklımızın köşesinden bile geçirmeyiz. Her şey iyi gidiyorsa iyidir yaşam; her şey orada biter.
Sayfa 74
38 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.