Yaşamak Tutkusu
Vasili ŞukşinYaşamak Tutkusu Sözleri ve Alıntıları
Yaşamak Tutkusu sözleri ve alıntılarını, Yaşamak Tutkusu kitap alıntılarını, Yaşamak Tutkusu en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayvanları zevk için öldürenin aklı yoktur.
Sayfa 91
Acele etme. Belki çekip gideceksin, bu yola koyulacaksın, ama sen gitmek için o denli acele etme gene de. İnsanın elinde olmayan şey her zaman daha çekici gelir ona. Bu, salt bugün geçerli olan bir söz değildir. Şimdi elinde olanlar hiç de daha az çekici gelmeyecektir sana bir gün.
Erkek derin bir soluk aldı, yoldan içeri saptı, birkaç tozlu, ısınmış çiçek kopardı, sonra arabaya yetişip çiçekleri kadına sundu. Kadın da onları, teşekkür dolu bir gülümseyişle aldı.
Gugukkuşunun gözyaşları derler bunlara, diyerek özenle bir demet oluşturmaya girişti çiçeklerden. Kendi yuvası yoktur, bu yüzden hep ağlar durur. Ve gözyaşları nereye damlarsa orada bir çiçek çıkar.
Sayfa 120
Kent yiyip bitirecek hepinizi, iliklerinize dek. Aptallığınıza baktıkça yüreğim parçalanıyor, ama elimden bir şey gelmiyor ki. Doğru dürüst konuşulmuyor sizlerle.
Sayfa 102
İnsanın elinde olmayan şey her zaman daha çekici gelir ona.
Sayfa 162
Akşam çöküyordu. Cadde, her zamanki gibi hareketliydi. Bir tramvay vınlayarak geçip gitti köşeyi dönerken boynuzundan aşagı kırmızı bir kıvılcım seli döküldü. Trafik ışıklarında bir dizi araba birikmişti: ışıklar arabalara şöyle bir göz kırpınca, hepsi birden hızla caddeden aşağı atıldı. İnsanlar kaldırımlarda yürüyorlardı. Aceleyle.
Garip. diye düşündü profesör. Nereye gidiyoruz böyle acele, durmadan? Hiçbir yere değil herhalde?
Sayfa 60
- Sizin şu İsa'nıza bir yerde rastlayacak olsam, hemen bıçaklardım onu.
- Niçin?
- Ne için mi?... Bütün o peri masalların uydurduğu için, yalan söylediği için. Bu dünyada kimsenin kimseye iyilik ettiği yok. Sizin o yumuşak yürekli İsa'nız da insanlara pısırık ve uysal olmayı öğretmiş.
Sayfa 97
Biraz daha sonra, güze doğru geliriz. Mantarlar da olur o zamana kadar. Size biraz salamura mantar getirir, biraz da topalak reçeli yaparım. Moskova'da her şeyin hazın var, biliyorum. Ne de olsa benim burada yaptığıma benzemez.
Sayfa 47
-Bir derdin mi var?
- Evet. Pişmanlıklar... Yaşamın tadını tam çıkaramadım daha. Yorgun değilim. Hazır değilim.
-Hah!... Yaşama ne zaman doyabilir ki insan? Kim girmek ister oraya; toprak ana'nın koynuna?
- Bazı kişiler kendini öldürüyor.
- Onlar marazlı insanlar. İnsanın içi de ölür. Dışardan bir şey yokmuş gibi görünür; ama içinde yaşam kalmamıştır, bitmiştir.
Sayfa 78