Yasanın Gözü
Michael StolleisYasanın Gözü Gönderileri
Yasanın Gözü kitaplarını, Yasanın Gözü sözleri ve alıntılarını, Yasanın Gözü yazarlarını, Yasanın Gözü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Her şeyi biliyor olmak, aynı zamanda pedagojiyle olsun cezalandırmayla olsun, her şeyi etkilemeyi istiyor olmaktı.
Bugün artık Fransız Devriminin yasayı tiranlıktan kurtuluşa, özgürlüğe ve eşitliğe giden altın bir yol olarak selamladıgı iyimserlik havası geçmiş bulunuyor. Yasanın oynadığı bu rol 19.yüzyıl içinde temelden degismistir.Yasa artık devrimci adalet fikrinin cismanileşmiş hali değil, millet meclislerinin elinde burjuva politikasının feodal geçmişe olduğu kadar "sosyal sorunlara" karşı da kullanıldığı bir enstrümanı, kısacası toplumu yonlendirmenin bir aracı olmuştur.Bu durum tam bir yüzyıl sonra o derece anlaşılır olmuştur ki bugün artık yasanın amaca yönelik ve kısa vadeli olarak topluma verilen siyasi bir emir olmaktan başka ne olabileceği sorusu bile şaşkınlık yaratmaya yetmektedir.
Sayfa 70
Böylelikle 1789 öncesinde "göz" ün iç içe geçmiş geleneksel çizgisi ortaya çıkmış oluyor:Eskiçag , Eski Mısır ve Musevi-Hristiyan geleneği. Her üç çizgide, inayetle zorbalığı, yani himayetkâr iyi hükümdarla zorunlu ve yararlı gözetimi kaynaştıran en yüce varlığın her şeyi bilirliği ve adaleti anlayışında birlesmektedir. Hükümdar ne derecede dünyevi bir Tanrı ya dönüştürülüyorsa, her zaman gözeten Hükümdar-Tanrı tasviri de o derecede dünyevi metaforla aktarılmış olmaktadır.
Sayfa 45
Eski Mısır hiyerogliflerinde göz şeklinde ifade edilen ve hem Tanrı hem kral olan Osiris adaletin timsalidir.
Sayfa 36
Kısacası, 17. ve 18. yüzyılın adalet ve hükümranlık simgeselligi Musevi-Hristiyan, Greko-Romen ve Eski Mısır'a ait bir dil kullanmaktaydı ve bu büyük geleneklerin potasından kendisine her şeyi bilen, herkesi kollayan ve her şeyi denetleyen bir hükümdar gözü edinmişti.
Sayfa 37
Stolleis bu kitabında Rönesans ve nihayet Aydınlanma döneminin ortaya çıkardığı özgür bireyin, toplumun hukuk anlayışı ve uygulayışı açısından kendi geçmişinden, geleneklerinden devraldığı yapılar ve bunların simgelerinin "yasa" kavramı, anlayışı ve uygulanışı olarak uğradığı değişimi çok tipik ve temel bir örnek olan "göz " simgesi üzerinden incelemektedir.
Sayfa 76