"Dünya bu mu, hayat bu mu, diye düşündü Sebati Bey. Bunlar da akılları sıra yaşıyorlar mı? Bu adamlar ne yaparlar? Sabah giderler, akşam gelirler. Öğleyin ayaküstü bir şeyler atıştırırlar. Koş bre koş... Niye? Beş on kuruş fazla kazanmak için. Kazanıp da ne yapacaklar: Sinemaya, kumara verecekler... Hay aklınıza şaşayım sizin... Yirminci asır medeniyeti dedikleri bu mu? Vah zavallı benî âdem... Vah zavallı nev-i beşer... Sen bugünlere de mi düşecektin?"
"İnsan, çocuklukla delikanlılık arasındaki o hülyalı çağda nedenlerle niçinlerle mi uğraşır? O yaşta insan hiç düşünmeden sadece yaşamaya bakar. Hem de ne yaşamak? Bulutlarda, yıldızlarda gibi..."
Sebati Bey döndü, bu sefer de salona bir göz attı: Yorgun, çatık, somurtuk, gerilmiş, kasılmış bir sürü yüz.. Üzgün, bezgin, hain, gazup, hayvani, şeytani bir alay bakış.. Birbirinin üstüne abanmış itişip kakışan bir cemmigafir...
Dünya bu mu, hayat bu mu, diye Sebati Bey düşündü. Bunlar da akılları sıra yaşıyorlar mı? Bu adamlar ne yaparlar? Sabah giderler, akşam gelirler. Öğleyin ayaküstü bir şeyler atıştırırlar. Koş bre koş.. Koş bre koş.. Niye? Beş on kuruş fazla kazanmak için. Kazanıp da ne yapacaklar: Sinemaya, kumara verecekler... Hay aklınıza şaşayım sizin. Yirminci asır medeniyeti dedikleri bu mu?
Vah zavallı benî âdem.. Vah zavallı nev-i beşer... Sen bugünlere de mi düşecektin?
Haldun Taner'in bu kitabı içinde "Yağlı Kapı, Heykel, Yaşasın Demokrasi, Beatris Mavyan..." gibi küçük küçük hikayelerden oluşan bir öykü kitabıdır. Okumanızı tavsiye ederim.
Yaşasın DemokrasiHaldun Taner · Yapı Kredi Yayınları · 2016197 okunma