Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yazılar Serisi 1

Yaşayan Yazılar

Mustafa İslamoğlu

En Eski Yaşayan Yazılar Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yaşayan Yazılar sözleri ve alıntılarını, en eski Yaşayan Yazılar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yürümekle varılmaz lakin varanlar yürüyenlerdir.
Sayfa 16 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Vahiy haritan, Nebi kılavuzun, akıl pusulan, iman sermayen, amel azığın, sevgi yakıtın, ahlak karakterin, edep aksesuarın, merhamet sıfatın, şeref ve izzet adın olsun.
Sayfa 16 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
"İmkanım yoktu" deme. Kendine doğruyu söyle. "Üşendim" de... "Tembellik ettim" de... "Canım istemedi" de... "Yapmak içimden gelmedi" de... Hiç değilse, "yattım" de... Ne dersen de; ama "imkanım yoktu" deme. Unutma; iman, en büyük imkandır.
Sayfa 18 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Gittinse, ayağın değil, yüreğin götürdüğü için gittin. Gitmedinse, yüreğin yetmediği için gitmedin. Yaptınsa, elin erdiği için değil, aklın erdiği için yaptın. Yapmadınsa, elin ermediği için değil, yüreğin yetmediği için yapmadın. Gördünse, gözün gördüğü için değil, dahası baktığın için değil, gönlün olduğu için gördün. Eğer gözü olan herkes görseydi, bunca "bakarkör"ün varlığını nasıl ve neyle açıklardık? Eğer göz, görmenin yegane organı olsaydı, gözü olmadığı halde birçok göz sahibinin göremediği hakikatleri gören, kafa gözü kör, kalp gözü açık yiğidi nereye koyardık?
Sayfa 19 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Subhanallah, Elhamdulillah, Allahuekber
Kur'an'ın kızı Fatıma, değirmen çekmekten kabarıp su toplamış avuçlarını kocası Ali'ye gösteriyor. Müşfik koca, "Babana müracaat etmenin tam sırası," diyor, "Hayber'den gelenler arasından belki bir yardımcı da sana düşer." 'Babasının anası' derhal alemlere rahmet olanın kapısına varıyor ve halini arz ediyor. Aldığı cevap, ancak kelimelerin kadrini kendisi kadar kimsenin bilemeyeceği birinin ağzından dökülecek cinsten: "Kızım, ben onları Suffe ehli için ayırdım, veremem. Fakat size ondan daha hayırlısını vereyim. Şu şu vakitlerde deyiniz ki: 'Subhanallah, Elhamdulillah, Allahuekber.'
Sayfa 26 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
"Oku, Rabbin adına! "
Kur'an vahyi ilk olarak, "Oku, Rabbin adına!" diye başlamıştı. "Vur, Rabbin adına... Kır, Rabbin adına... Yok et, Rabbin adına... Tahrip et, Rabbin adına... Tarumar et, Rabbin adına..." diye başlamamıştı.
Sayfa 29 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Sözünü yükseltenler, sesten medet ummazlar. Çünkü yüksek sözün etkisi, yüksek sesin etkisinden daha güçlü ve kalıcıdır. Sözünü yükseltmek yerine sesini yükseltmeyi marifet sayanlar, gün gelmiş doğal sesle de yetinmez olmuşlardır. Güç histrerisi onları hep daha fazlasını elde etmeye zorlamıştır. Ve bombaları icat etmişlerdir. Bombaların sesi daha yüksek çıkmaktadır çünkü. Her bomba, sesin saltanatına bir katkıdır. Her ateşli silah, sözün gücüne karşı sesin gücünü temsil eder. Barutu Doğu bulduğu halde, ateşli silahları Batı'nın icat etmesi, bir tesadüf müdür? Tıpkı mikrobu Doğu keşfettiği halde, mikroptan silah yapmayı Batı'nın akıl ettiği gibi...
Sayfa 30 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
İşte öylesine bir alışkanlık olarak tekbir getirdiğimiz, sık sık suçüstü yakalandığımızdan belli. "Çalış" diyorsun, "aldırma onlara, bismillah de ve yürü!.." "Olur mu?" diyor, "Ben onlarla nasıl baş edebilirim?" Ekliyor: "Baksana nasıl da güçleri var!" Estağfurullah de ve tekbir getir: Allahuekber! Allah'tan da mı güçlüler? "Yürü!" diyorsun, "Eğer yürürsen varırsın; çünkü yürüyenler hep vardılar." "Sahi mi?" diyor ama inanmıyor. "Arabam yok ki" diyor ve ekliyor: "Ama onların uçakları var; sesten hızlı giden, görünmeyen, saatte bilmem kaç mil yapan. Ben onları nasıl geçerim?" "Tövbe estağfurullah" de ve tekbir getir: Allahuekber! Sen Allah'ı 'elde var bir' saymadıktan sonra, kaç paralık olursan ol, solda sıfırsın... Sağda sıfır olmakla solda sıfır olmak arasındaki fark, olmakla olmamak arasındaki fark kadardır. Uydularıyla her şeyi görüyor muymuş? Her şeyi görene ne derlerdi? Basîr!.. Radarlarıyla her şeyden haberdar mı oluyorlarmış? Her şeyden haberdar olana ne derlerdi? Habîr!.. Sevdiğini yüceltir, onore eder, ihya eder; kızdığını alçaltır, zelil eder, rüsva eder, imha edermiş, öyle mi? Peki bunu yapana ne denir? Muizz ve Muzill!.. Düşmanını kahreder, dünyaya geldiğine pişman eder, yeryüzünü başına yıkar, ocağına incir ağacı diker, gücünün önünde kimse duramaz, yaptığından sual olunmaz, intikamı pek şedit, istediğini zorla, söke söke alır; karşı konulmazmış ha!.. Yani Kahhâr, Cebbâr, Müntakîm?..
Sayfa 35 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
Bismillah…
"Bismillah" demek, ne demek? "Ben ne yaptığımı biliyorum" demek... "Ben nereden başlayacağımı biliyorum" demek... "Ben kiminle yapacağımı biliyorum" demek... "Ben nasıl yapacağımı biliyorum" demek... "Ey Rabbim, sensiz hiçbir şey yapamayacağımın farkındayım" demek... Ve "Ben yaptığımı, senden aldığım güç sayesinde yapıyorum" demek...
Sayfa 94 - Düşün YayıncılıkKitabı okudu
130 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.