Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak

Marc Auge

Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak Sözleri ve Alıntıları

Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak sözleri ve alıntılarını, Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak kitap alıntılarını, Yaşsız Zaman : Kendi Etnolojini Yapmak en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"..Bilinen şarkıların nakaratları, hani öyle büyük eserler olduğunu düşünmediğimiz ama bir kafede otururken ya da metroda bir müzisyenden duyduğumuz zaman içimizden mırıldandığımız nakaratlar, bize geçmişten ziyade, bizde kalıcı olan bir şeylerin olduğunu anımsatır. Yatışmış arzularımız birkaç nota müzikle aniden tekrar canlanırlar, dünkü kadar boşuna, bir o kadar huzursuz edici ama eskisi gibi bizimledirler. Bu, hayal olduğunun farkında olduğumuz bir yanılsama, sadece aşkla ya da duygusal hatıralarla sınırlı kalmayan bir hüzündür ama en derinimizde, gizli gizli bir eksikliğin, özlemin farkındalığını uyandırır."
Sayfa 62 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"İki tür nostalji vardır; biri yaşadığımıza, diğeri yaşamış olabileceğimize duyduğumuz özlemi ifade eder."
Sayfa 61 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
''Hafıza kurmacadır, hepimiz bir gün kendimizi yeniden icat etmeye mecbur kalırız.''
"..Belirli bir yaşı geçtikten sonra, tekrar göreceğimiz insanlardan uzun süre ayrı düşmemek gerekir. Onları görmediğiniz zaman bizden habersiz yaşlanır ve aniden karşımıza geçip kendi ihtiyarlığımızın, tükenişimizin aynası oluverirler."
Sayfa 55 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Yazmak, ölmek gibidir biraz ama daha az yalnız ölmek.”
Genel olarak, yaşam süresinin uzamasına rağmen, toplumsal sınıfına ve yaptığı işe göre herkesin aynı yaşta yaşlanmadığını kabul etmemiz gerekiyor.
Reklam
".."Yaşını gösteriyor" ya da daha da ısrarcı bir şekilde "Yaşını çok gösteriyor." "Göstermek" yaş için kullanıldığında tersini ifade eder, sanki birisi yaşını göstermiyor da yaş kendini gösteriyor gibidir. Yaşını gösteren kişi, yaşına maruz kalmış, zamanın yaptıklarına edilgen bir şekilde tahammül etmiş, fiziksel görünüşü için geçen zamanı suçlayan, yaşlandığını açıkça ifade eden, hatta yaşlanmayı bekleyen kişidir."
Sayfa 45 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
"Yaşınız kaç?" Bu soru uzun zamandır beni utandırıyor. Her şeyden önce, bu soruyu soranlar için utanıyorum, nezaketsiz olarak görünen bir soruyla muhatap olduğum için. İkincisi cevap vermeden düşünmem gerektiği için utanıyorum. Nasıl diyeyim ki? Yaşımı biliyorum, söyleyebilirim ama buna inanmıyorum.
Birçok atasözü miadını doldurdu, deneyimler yalancı çıkardı onları: " Sabreden derviş muradına ermiş" mi?
Sayfa 47
Nietzsche kitapları benim için tam da bu değerde.
Eskimeyen bir kitap, okuyucusunun her zaman bir şeyler bekleyip keşfedebileceği, böylece okuyucunun hâlâ yaşadığını ispatlayan, talihlerinin ölene kadar birleştiği kitaptır.
Reklam
hafıza kurmacadır, hepimiz bir gün kendimizi yeniden icat etmeye mecbur kalırız..
Ben gerçekten yirmi bir yaşıma geldiğimde reşit oldum mu? Bu dönüşüm şimdilerde benimkinden üç yıl önce mi gerçekleşiyor? Emekli olunca başka biri mi oldum? Altmış beş, yetmiş ya da seksen yaşımdan sonra söyleyecek bir şeyim kalmadı mı? Bu bir özgürlük meselesidir ve uzayan yaşam süresi daha çok kişiyi çemberin dışına atabilir.
Yaşlı kişiler sadece ve sadece başkalarına bağımlı mı olmak zorundalar? Yaşlılar kedilerimden daha az mı duyarlılar? Korkarım bu iyi niyetlerle, kendilerini isteyerek esarete bırakmaları için, onları hızlıca bağımsızlık heveslerini kaybetmeye itiyoruz. Öte yandan, tam tersi bir şekilde, yaşlılığın erdemlerini gereğinden fazla önemsiyoruz. Tecrübeyle gelen bilgelik stereotipi çok uzun zamandır yaşla ilgili retoriğin bir parçası oldu.
“Yazmak, ölmek gibidir biraz ama daha az yalnız ölmek.”
375 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.