Öne Çıkan Yatak Öğretmeni Gönderileri
Öne Çıkan Yatak Öğretmeni kitaplarını, öne çıkan Yatak Öğretmeni sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Yatak Öğretmeni yazarlarını, öne çıkan Yatak Öğretmeni yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
''Cesetler tarlalarda ve hendeklerde çürüyor,'' dedi rahip McRae, Doğu Bengal'e yaptığı bir sonraki geziyi anlatırken. ''Şoföre salgın bir hastalık mı olduğunu sorduğum zaman, 'Bunun adı açlık' dedi.''
Sayfa 367 - yurtKitabı okudu
Bağımsızlık Toprağının Adsız Çiçeği
Öncelikle yazdığı incelemeyle bu güzel kitabı okumama dolaylı yoldan vesile olan Sayın 
mehmet temiz'e teşekkür etmek istiyorum.
1930'lu yılların Hindistan'ında, okyanus kenarı bir Bengal köyünde başlıyor birçok ismi olan, ama aynı zamanda hiçbir ismi olmayan Pom'un hikayesi. Halkı kendi kast sistemleri içinde ezilirken, besin piramidinin gelip en
Daha önce hiç İngilizlere kafa tutan Hintli görmemiştim; bu düşünce beni çok heyecanlandırıyordu.
Sayfa 160 - Yurt Kitap YayınKitabı okudu
Asya'da durum daha da korkutucuydu, çünkü daha yakındı ve Japonlar Kore'yi ve Çin'i işgal etmişti. Sivillerin vahşice öldürüldüğüne ve kadınlarla çocuklara tecavüz edildiğine dair hikayeler yüzünden kabuslar görüyordum;
Sayfa 339 - Yurt - Ocak - 2014Kitabı okudu
Bir deri bir kemik kalmış göğüs kafeslerinin altında karnı şişip gerilmiş o kadar çok insan vardı ki. En kötüsü de gözlerdi, göz çukurlarının içine gömülmüşler, en ufak bir umut veya beklenti olmaksızın dünyaya bakıyorlardı.
Sayfa 377 - Yurt - Ocak - 2014Kitabı okudu
''Hintlilerin tuz toplamasına veya satmasına izin yoktur,'' dedi Abbas, at toynaklarının gürültüsünü bastırmak için bağırarak. ''İngilizler tuzu tekeline aldı. Gandi biraz doğal tuz topladığı için hapsedildi ve onunla birlikte gidenlerin çoğu da polis tarafından ölesiye dövüldü.
Sayfa 74 - Yurt - Ocak - 2014Kitabı okudu
Anneyle kıza son bir bakış atarak perişan halde yerde yatan başka insanlarla, üstü sineklerle kaplı kimi cesetlerin yanından geçerek Gorachard Caddesine ilerledim. İki adam gelerek bir cesedin altına bir bez serip arabaya attılar. Sanki tahıl çuvalları fırlatıyormuş gibi hızlıydılar. İçime bir üzüntü saplanarak nefesim tıkandı. Saraylar şehri ölüler şehri haline geliyordu.
Sayfa 368 - Yurt - Ocak - 2014Kitabı okudu
O hayatta kalmak için bir ağaca tutunmamış, yanından yüzerek geçen cesetleri seyretmemişti. Bağırsaklarını buran koleranın ıstırabını çekmemişti, ne sıtmadan tir tir titreyip sayıklamış ne de sevdiği birinin çaresizce öldüğünü görmüştü. Şefkat gösterebilirdi ama anlayamazdı.
Sayfa 376 - Yurt - Ocak - 2014Kitabı okudu