Yavuz Sultan Selim ve Kutsal Emanetler
Yavuz BahadıroğluYavuz Sultan Selim ve Kutsal Emanetler Gönderileri
Yavuz Sultan Selim ve Kutsal Emanetler kitaplarını, Yavuz Sultan Selim ve Kutsal Emanetler sözleri ve alıntılarını, Yavuz Sultan Selim ve Kutsal Emanetler yazarlarını, Yavuz Sultan Selim ve Kutsal Emanetler yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Osmanlı başarı"sından söz ederken, insandan önce aklımıza savaşlar ve zaferler geliyor... Güncel sohbetler ederken de olaylara kilitleniyoruz...
Tarihi, savaşlarla zaferlere, hayatı olaylara doğduk!
Ve onlarla birlikte boğulmaya başladık!
Oysa başarının da, başarısızlığın da özünde "insan" unsuru var.
İnancıyla, ahlakıyla, vicdanıyla, duruşuyla, cesaretiyle, hedefleri ve emelleriyle "insan"ı konuşmak lazım...
Kafalarınızı çatlatırcasına düşünün: Redd-i miras, bu milletin nelerine mal oldu?
Rahatça söyleyebiliriz ki, tarihinde övünebileceği bunca şey olan, ama övünmek şöyle dursun, hatta dövünen başka bir millet yoktur!
Rakibin ölmesine çare yoktur,
Vezir olsun meğer Sultan Selim'e...
Sayfa 191 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Pâdişâh-ı âlem olmak, bir kuru kavga imiş;
Bir velîye bende olmak, cümleden â'la imiş!
Sayfa 174 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Sen bister-i gülde yatasun şevk ile handan;
Ben kül döşenem külhan-ı mihnette, bunda sebep ne?
Bu saltanat-ı dünya ola adle mukarrin,
Haccül Haremeyn, ânı talep kılsa acep sebep ne?
...
Çün ruz ı ezel kısmet olunmuş bize devlet,
Takdire rıza vermeyesün, böyle sebeb ne?
Haccül harameynim deyü dava kılarsün...
Bu saltanat-ı dünyeviye, bunca talep ne?
Sayfa 99 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Fransız asilzadesi Cornelle le Bruyn
"... (Türkler) kendilerini dünya milletlerinin en cesuru sayarlar. Gerçi pervasızlıkları, ölümü hafife aldıkları malumdur. Bunun sebebi, şehit oldukları anda Cennet'e gideceklerine olan sarsılmaz itikatlarıdır... Süslü elbiselerimizle alay ederler ve bize 'kuyruksuz maymunlar' derler."
Tarih ara sokaklarda yaşar.
Padişâh-ı âlem olmak, bir kuru kavga imiş;
Bir velîye bende olmak, cümleden â'lâ imiş!
Dr. İlter Turan da işin gerçeğini fısıldıyor idrakimize: "Harf devriminin tek amacı ve hatta en önemli amacı, okuma yazmanın yaygınlaşmasını kolaylaştırmak değildir... Devrimin temel gayelerinden biri, yeni nesillere geçmişin kapılarını kapamak, Arap-İslâm dünyasıyla bağları koparmak ve dinin toplum üzerindeki etkisini zayıflatmaktı. "
Sayfa 12 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Âkif'in hicranla dile getirdiği gibi, "İnkılâp ümmetinin şanı, yakıp yıkmaktı. "
Sayfa 9 - Panama YayıncılıkKitabı okudu
Bugün aynı unvanı Suudi Arabistan Kralı kullanıyor, ne garip tecelli
"Hadimü'l-Haremeyni'ş-Şerifeyn Sultan ibn-i Sultan Selim Han!"
Yavuz Selim fiilen Müslümanların halifesi olmuştur. Ve o güne kadar "Hakimü'l-Haremeyn" diye anılan halifeler, cuma hutbelerinde, ta hilafet kaldırılıncaya kadar, "Hadimül-Haremeyn," yani "iki haremin, Mekke ile Medine'nin hizmetkârı" diye anılmıştır.
Osmanlı padişahları, Avrupa kralları gibi taç giymez, sadece kılıç kuşanırlardı. Taç debdebenin sembolü, kılıç ise "İlâ-yı kelimetullah" uğruna "cihad"ın alâmeti ve fethin sembolüdür.
Milletimde ihtilaf u tefrika endişesi,
Küşe-i kabrimde hatta bikarar eyler beni... İttihatken savlet-i ada-yı def'e çaremiz,
İttihat itmezse millet, dağdar eyler beni!
Dünya haritasına bakarken şöyle mırıldandığı rivayet edilir:
"Şu dünya bir padişaha çok, iki padişaha azdır!"