Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yazılar 1 Gönderileri

Yazılar 1 kitaplarını, Yazılar 1 sözleri ve alıntılarını, Yazılar 1 yazarlarını, Yazılar 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir canımız ciğerimiz de, burada kaldı (#1000k)
MÜCAHİT VE MUHARRİR SABAHATTİN ALİ * (..) Sabahattin Ali ile tekrar karşılaştığımız zaman, ''Resimli Ay'' dergisinin siyasi çehresi bürbütün değişmişti. Mehmet ve Sabiha Zekeriya'ların dergiyle hiçbir alakası kalmamıştı. Sabahattin Ali ile onların evinde veya bizde görüşmüştük. 'Kuyucaklı Yusuf' ve
Ömrüm boyunca hep tiyatronun etkisi altında kaldım, ama üçüncü derecede bir dram yazarından daha yükseklere çıkamadım.
Sayfa 277 - Adam Yayınları
Reklam
Kafayı çekip yere yuvarlanan sarhoşu iki türlü hicvetmek mümkündür. Birisi sarhoştan umudu kesmişsinizdir. Sarhoşun sarhoşluğuyla alay edersiniz ve bu alayınızla okuyanları, seyredenleri güldürürsünüz. Yahut tek bir sarhoşla değil, sarhoşlukla savaşmak istersiniz. Ne sarhoştan umudu kesmişsinizdir, ne de sarhoşluğun tedavisi mümkün olmayan bir hastalık olduğu kanaatindesiniz. Tersine, sarhoşluğun - mesela sosyalist bir cemiyette - geçmişin kötü kalıntılarından biri olduğunu bilirsiniz. Bu halde sarhoşla sadece alay etmek bahis konusu değildir... Sarhoşluğu hicvetmek, hiciv silahıyla sarhoşluğa saldırmak gerekmektedir. Hicviniz bu halde sadece güldürmez, düşündürür de, terbiye de eder.
Sayfa 259 - Adam Yayınları
Fakat bir gerçektir : Hayranları tanrının kendisinden daha korkunç olur.
Sayfa 251 - Adam Yayınları
Yarım söylenen doğru, yalanın yapamadığı kötülüğü yapabilir.
Sayfa 245 - Adam Yayınları
Sulhu, demokrasiyi, hürriyeti seven münevverler, bütün halk kitleleri faşizme düşmandırlar. Çünkü faşizm, ne münevverlere, ne köylüye, ne halk kitlelerine dayanıyor. Hakim bir sınıf hesabına bunları eziyor. Hür yaşamak isteyen beşeriyet için faşizmden büyük felaket olamaz.
Sayfa 230 - Adam Yayınları
Reklam
Bütün dünyada okumayan sınıf zenginler, tesadüfen okuyanlar orta sınıf, en az okuyan köylü, en çok okuyan işçi ve münevverlerdir. Bunu bize de kıyas edersek, aşağı yukarı aynı neticeye varabiliriz.
Sayfa 223 - Adam Yayınları
İyi, bir şeyler söyleyen, bir şeyler duyuran ve öğreten kitapların çoğu, maalesef daha kavanozda hapsedilmiş balıklar gibi kitapçı camekanlarının arkasında, ağırlıklarınca paraya satılıyor. Asıl onlar, asıl hakiki edebiyat, fen, ilim kitapları kaldırıma çıktıkları gün, sokakta tıraş bıçakları ucuzluğuyla ve salata bolluğuyla satıldığı gün vazifelerini görmüş olacaklar. Bırak, yumurta ve köfte, camekanın arkasına girsin, onların orada temiz temiz oturmaları lazımdır, fakat kitap sokağa, kaldırıma çıksın!
Sayfa 166 - Adam Yayınları
Dünün şarkısını söylemek, bugünün ve yarının türküsünü söylemekten çok daha kolaydır. Neden mi? Yarının türküsüne kulaklar daha alışmamıştır, bugünün türküsüne alışmak üzeredir. Dünkü ise ezbere bilinir. Bilinen bir şarkıyı söyleyerek "yüreklere" girmek elbette yeni işitilmeye başlayan, yeni işitilecek olan türküleri "munis" kılmaktan çok kolay bir iştir.
Sayfa 155 - Adam Yayınları
Benim en korkunç düşman dediğim nesne ademoğlunun bütün bir insan soyunu sarsan felaketleri çabucak unutuverişidir.
Sayfa 146 - Adam Yayınları
Reklam
Her felsefenin, hele son asırlar felsefelerinin temel sorgusu, ana meselesi : Düşüncenin, ruhun varlıkla, tabiatla olan münasebetidir. Bu sorguya cevap verişlerine, bu meseleyi çözüşlerine göre filozoflar ikiye ayrılmışlardır. Kim ki, tabiata göre ruhun önceliğini ileri sürmüştür ve böylelikle şu veya bu biçimde, şu veya bu manada kainatın yaratılmış olduğunu kabul etmiştir, felsefede idealist okulunun herhangi bir bölüğündendir. Buna karşılık, kim ki, tabiatın önceliğini kabul etmiştir, böylelikle kainatın yaratılmamış olduğunu ileri sürmüştür, felsefede materyalist okulun şu veya bu bölüğüne girmiş demektir.
Sayfa 126 - Adam Yayınları
Okumak, görmeyi, işitmeyi, duymayı ve düşünmeyi birleştiren bir nesnedir. Eğer bu en büyük tadı bugün yığınlarla insanlar duymuyor ve çok defa duyamıyorlarsa, bunu o insanların özlerinde değil, onların içinde yaşadıkları sosyal şartlarda aramak gerekir.
Sayfa 102 - Adam Yayınları
Fransızca " Lu" gazetesinde şöyle bir yazı okudum. Ne başına, ne sonuna kendimden bir şey katmayarak olduğu gibi yazıyorum : "Koht'ın başkanlığı altında, Oslo'da bir komisyon toplanmıştır. Bu komisyon Norveç dilinde derin değişiklikler yapmak yolunu araştırmaktadır. Bu değişiklerin güttüğü son, Danimarka diliyle çok yakından bağlı olan ne varsa topunu birden Norveç dilinden söküp çıkarmaktır. Norveç işçi ve köylü partileri bu değişimden yana çıkmışlar, Konservatör Partisi ise bu işin Norveç dilini çok yavanlaştıracağını ileri sürerek değişime karşı koymuşlardır... "
Sayfa 101 - Adam Yayınları
Yalnız sanat işlerinde değil, bir hareket, bir değişim ve derdin içinde olan sosyal hayatın her bölümünde bizi kör kılan bu dogmacılığımız, bu donmuş, çerçeveli "ayetçiliğimiz" dir.
Sayfa 99 - Adam Yayınları
İhtisas ve zevk-i selime, sanata ve bilgiye yer verilmezse, onun boşluğunu ne para, ne yaldız doldurabilir.
Sayfa 98 - Adam Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.