Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

2016 Ağustos

Yedikıta - Sayı 096

Yedikıta Dergisi

Yedikıta - Sayı 096 Sözleri ve Alıntıları

Yedikıta - Sayı 096 sözleri ve alıntılarını, Yedikıta - Sayı 096 kitap alıntılarını, Yedikıta - Sayı 096 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlının yüzyıllarca idare ettiği Kudüs’ün düşüşü bu topraklar için sonun başlangıcı oldu. Eylül 1918’e kadar İngilizler Filistin topraklarının tamamını işgal ettiler. Ardından gelen 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi sadece Osmanlı için savaşı bitirmekle kalmayıp, devletin de sona ermesine sebep oldu.
Müslüman Dünyasında İlk Misyonerler
Müslüman dünyasına ilk misyonerler Kanuni Sultan Süleyman zamanında geldi. Osmanlı, gücünün doruğunda idi ve sadece kendi dindaşlarını hedef alan Hıristiyan misyonerler devlet için asla tehdit olarak görülmüyordu. Yerli Hıristiyanlar Avrupa’dan gelen ve bir anlamda mezheplerini değiştirmeye çalışan dindaşlarından şikayetçi oldular. Osmanlı ise meseleye Hıristiyanlar arası anlaşmazlık olarak baktığından çok da müdahil olmadı. Halbuki nihai hedef Müslümanlardı ve bu hedefe ulaşmak için belki de iki-üç yüz yıl vardı.
Reklam
Misyonerlik hareketleri, Hristiyanlığı yayma girişimleri, mezhep ve din değiştirme stratejileri, sömürgeciliğin ve kapitalizmin ileri karakolları misyonunu üstlenme mevzuları; aslında bütün bunlar yüz yıllar önce başarısızlıkla neticelenen kanlı Haçlı seferlerinin 19. yüzyılda yeniden ama sinsice kansız olarak sürdürülmesi anlamına geliyor.
Milletler Cemiyeti, 1922 de Filistin ve Ürdün üzerindeki İngiliz manda idaresini tasdik etti. İngiltere ertesi yıl manda belgesinin 25. maddesinde verilen yetkiye dayanarak Yahudi milli yurdu hükümlerinin uygulanacağı sahayı belirledi. Metne, “ Yahudi halkının Filistin’le tarihi bağları ve bu ülkede yeniden milli yurt edinmelerine hakları olduğunu tanıma” şeklinde ifadeleri eklemekle kalmadı, mandater devletin bu hakkın gerçekleşmesi için şartları oluşturma ve göçle gelenlere toprak edinme imkanı sağlama maddesini de dahil ettirdi.
Patrona
Patrona, Osmanlı askeri teşkilatında donanmaya ait bir tabir olup Bahriye Feriki derecesinde olanlara verilen bir ünvandır.
Sayfa 56 - Yedikıta Dergisi sayı 96Kitabı okudu
Yahudi asıllı İngiltere Başbakanı Benjamin Dİsraeli, 1851’ de yakın arkadaşı Lord Stanley’e ilk kez Yahudilerin Filistine’e yerleşmesi hayalinden söz etmişti. Bu tarihten sonra Yahudiler Filistin’e yerleşme isteklerini her fırsatta gündeme getirecekler ancak Sultan II. Abdülhamid onların Filistin’e yerleşmelerine “Osmanlı Devleti ve İslam alemine ebedi bir leke olacağı” için asla müsaade etmeyecekti...
Reklam
Her ne kadar II. Meşrutiyet yıllarına kadar misyonerler ana hedef olarak Ermeniler, Rumlar, Yahudiler gibi gayrimüslim grupları hedef almışlar, onları Hıristiyanlığa zorlamışlar, çocuklarını okutmuşlar, aralarında milli şuur inşa etmişler, her türlü fesat ve fitne tohumlarını ekmişlerse de, sağlam bir itikada sahip Müslümanlara pek dokunmamışlardı. Ancak 20. yüzyılın başından itibaren tablo değişmeye başladı. Sultan II. Abdülhamid döneminde yabancı okullardaki Müslüman oranı %5-10’u geçmezken, 1923’ten sonra tablo tam tersine döndü ve yabancı okullarında Müslüman öğrenci oranı %90’ı geçti. Artık hasat mevsimi başlamıştı.
... 8 Haziran 1880’de bu teklif padişahın (II. Abdülhamid) ve Osmanlı Hükümetinin incelemeleri sonrasi; “Filistin’de Yahudilere iskân izni verilmesinin devlet içinde devlet kurulmasına sebep olacağı” gerekçesiyle reddedilmişti.
11 Aralık 1917’de Kudüs, İngilizler tarafından işgal edildi. Allenby, şehre girdiğinde etrafındakilere Haçlı seferlerinin ancak şimdi bittiğini söyledi.