Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2017 Kasım

Yedikıta - Sayı 111

Yedikıta Dergisi

Yedikıta - Sayı 111 Sözleri ve Alıntıları

Yedikıta - Sayı 111 sözleri ve alıntılarını, Yedikıta - Sayı 111 kitap alıntılarını, Yedikıta - Sayı 111 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Rahatu'l - hulkum" nedir, bilir misiniz? Boğazın rahatı, boğazı rahatlatan manasına gelir. Osmanlı Türkçesinde kullanılan bu kelime bizde galatlaşarak "lokum"a dönüşmüş. Fakat Sırbistan'da lokuma hala "Rahatlokum" denir.
Sayfa 50 - İlker Süleyman Doğan - Darü'l - Cihad Belgrad.Kitabı okudu
Ahıska bir gül idi gitti Bir ehl-i dil idi gitti Söyleyin Sultan Mahmud'a İstanbul'un kilidi gitti... Şaire bu dörtlüğü söyleten Ahıska, Ardahan-Posof'ta, sınırlarımızdan yarım saat uzakta bir Osmanlı şehridir. Fethi, ta Hz. Osman (r.a) devrine kadar gidiyor. Osmanlılar devrinde 250 yıl Çıldır eyaletine merkezlik yapmış...
Reklam
Cihan devleti Osmanlı
Cihan hakimiyeti, günümüzde dünyaya hükmettiğini iddia eden devletler gibi milletleri birbirine kırdırmakla değil, adalet ve nizam ile huzuru tesis etmekle olur. Sadece kendi halkına değil, nerede mazlum varsa onların yanında olmakla cihanın kalbindeki yeri edinebilir. İşte Osmanlı ecdadımız, asırlarca böyle bir nizamı kalplerde tesis eden bir devletti.
Sayfa 15
Kitap odur ki bir ismi ola. Halkın "Mevlid" deyu anıverdiği bu güzelliğin adı "Vesiletu'n - Necat"tır. Vesiletu'n - Necat, "kurtuluş vesilesi" demektir. 732 beytten mürekkeptir. Mesnevi türünde irad edilmiştir.
Sayfa 42 - Ahmed Pak - Vesiletu'n - Necat Yazılır Mevlid Diye Okunur.Kitabı okudu
Galat adının, bu civarda çokça bulunan ahırlardan dolayı "süt" anlamına gelen "galaktus"tan geldiği ifade edilir. İtalyanca "merdivenli yol" demek olan "calata"dan da geldiği söylenir. Lakin kelimenin menşei tam olarak netleştirilmemiştir. Bizanslılar, bu bölgeye" Pera" derlerdi. Pera "karşı" demek...
Ahıska Neresidir?
...[B]ugün Gürcüstan sınırları içinde kalıyor. 220 köyden oluşan bölgeye ilk olarak Kıpçak Türkleri hakim oldular. Müslümanlar tarafından Hazreti Osman (r.a) devrinde fethedilen Ahıska, Osmanlı devletine kadar bir çok Türk devletinin idaresinde kaldı. Yavuz Sultan Selim Han'ın Çaldıran Seferi sırasında Osmanlı ordusuna yardım eden Ahıska beyleri, 1578'de Osmanlı idaresine girdiler. Çıldır eyaletinin merkezi yapılan Ahıska; Poskof, Çıldır, Ardahan, Şavşat, İmirhav, Artvin, Ardanuç, Tavusker (Şenkaya), Oltu gibi Türkiye sınırları içerisindeki yerler ile Gürcüstan'da kalan Aspinza, Ahılkelek, Bogdanovka, Adıgün ve Acarıstan Özerk Cumhuriyeti bölgelerinden oluşuyordu. Evliya Çelebi, Seyahetname'sinde Ahıska'dan: "Taş kale, bin yüz ev, pek çok cami, hamam, medrese ve han bulunmaktadır." diye bahseder.
Reklam
Biliyor muydunuz?
Milattan önce 2.yüzyılda Arapların "Bekr bin Vail" kabilesi, İran hükümdarlarından Birinci Mihridad tarafından o bölgeye yerleştirilmiş olduğu için oraya "Diyar-ı Bekir" denildiğini...
Sayfa 52 - Mustafa Dedeler - Tarih AmbarıKitabı okudu
28 Mayıs 1889 tarihinde Amerika'nın maruz kaldığı ve devrin gazetelerinde "yüzyılın en büyük felaketi" olarak vasıflandırılan "Johnstown Sel Afeti"nin ardından İkinci Abdülhamid Han bölgeye yardım gönderir. Çok ciddi hasara sebep olan afete bir çok ülkeden yardım gelirken, dış dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden Sultan İkinci Abdülhamid Han, Amerika'ya ilk yardımı yapan ve ulaştıran devlet başkanı olmuştur.
Niçin Sürgüne Tabi Tutuldular?
Ahıska Türklerinin sürgünü yıllarca dünya kamuoyundan gizli tutuldu. Niçin böyle bir şeye maruz kaldıklarını dahi anlayamadılar. Sovyet Rusya, Ahıska halkını Almanlarla işbirliği yapmakta suçladı. Ancak hakikat elbette böyle değildi. En büyük suçları Müslüman ve Türk olmalarıydı. Ahıska'nın Türkiye sınırında olması felaketin asıl sebebiydi. Stalin, Kars, Ardahan ve Artvin'i alabilmek için yapacağı saldırıda, Ahıska gibi stratejik öneme haiz bölgeyi Türklerden temizlemek istemişti. Nitekim öyle de yaptı.
Tabya kelimesi Arapça doldurmak ve yığmak anlamına gelen "Ta'biye" kelimesinden alınmıştır. Stratejik yönden önemli olan bölgeyi savunmak ve korumak için özel olarak yapılan ve silahlarla donatılan, üzerleri toprakla kapatılarak gizlenmiş yapılara denilmektedir.
Reklam
25 Kasım 1893
Türklerin bilinen ilk yazılı metinleri olan Orhun Kitabeleri, Danimarkalı Wilhelm Ludwing Thomsen tarafından okundu.
AVUSTURYA'nın başşehri Viyana'da bulunan Arsenal Askeri Tarih Müzesi'nde başta İkinci Viyana Kuşatması'ndan kalan Osmanlı savaş ve askeri mühimmatları olmak üzere pek çok tarihi eser sergileniyor.
Hüzün
Ahıska bir gül idi gitti Ehli bir dil idi gitti Söyleyin Sultan Mahmud’a İstanbul’un kilidi gitti... Posoflu Aşık Üzeyir