Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeni Hayat Doğru Yol

Ziya Gökalp

Yeni Hayat Doğru Yol Gönderileri

Yeni Hayat Doğru Yol kitaplarını, Yeni Hayat Doğru Yol sözleri ve alıntılarını, Yeni Hayat Doğru Yol yazarlarını, Yeni Hayat Doğru Yol yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Osmanlı împaratorluğu’na tabi, bulunan başka milletler, Osmanlı ünvanı altında birleşmekle beraber, kendi millî ünvanlarını da açıkça söyleyebilirlerdi. Meselâ, bir Arab «Tabi’iyetim Os­manlI ise de, milliyetim Arab'dır» diyebilirdi. Bir Arnavud da «Tabi’iyetim Osmanlı ise de milliyetim Arnavud’dur» demek­ te serbestti. Fakat, Türkler aynı düsturu kendi haklarında tat­bik edemezlerdi. «Tabi’iyette Osmanlı isek de milliyette Türk’üz diyemezlerdi. Türkler yalnız «Osmanlı’yız» diyebilir­lerdi. Millî adlarını ağızlarına alacak olurlarsa saray kuşkula­nır, dîni siyasete âlet edenler kızar, müslim ve gayr-i müslim bütün Osmanlı milliyetleri gazetelere protesto yağdırır­lardı. Türkler büyük bir esaret içinde idiler. Türk diline »Os­manlı lisanı», Türk edebiyatına «Osmanlı edebiyatı», hattâ Türk milletine «Osmanlı milleti» adlarını vermeğe mecbur edilmişlerdi. Müdafaa-î Hukuk Fırkası'nın mütarekeden son­ra yaptığı Hudâ - pesendâne mücahedeler sayesinde bugün yalnız hususî surette lisanımıza, edebiyatımıza, milletimize de (Türk) adını vermekle kalmıyoruz, resmî ve kanunî bir surette, hattâ devletimize, vatanımıza, hükümetimize de (Türk) adını vermekteyiz. İşte, millî hâkimiyetimizin en ba­riz alâmeti budur. Millî hâkimiyetimizin büyük bir tecellisi de teşri' salâhi­ yetinin haricî kuvvetlerle tahdid olunmamasıdır. Tam ve ha­kikî bir hâkimiyet ancak kendi kendini tahdid edebilir.
Milletin hakikî ve yegâ­ne mümessili (Türkiye Büyük Millet Meclisi) dir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin haricinde hiçbir ferd, hiçbir kuv­vet ve hiçbir makam mukadderât-ı milliyyeye hâkim ola­maz.
Reklam
MUSTAFA NECİB Bu bedbaht ülkeye her hizmet eden Sonunda bir zarar getirir mutlak; Çünkü her iş gören der ki «Varım ben!» Benlikten mümkin mi zarar doğmamak?.. İnkılâb ruhunun ey ilk gâzisi!. Sen bir kerre olsun demedin «Varım!» Sen Türk’sün olamaz Türk’te «ben» hissi, Onunçün ben «Türk»ü sende ararım... Vatanı, severken üzen çok oldu, Sen telâşa düşüp onu üzmedin... Çok olsun dedikçe, düzen yok oldu Sen mümkine kandın, hayâl düzmedin... Bildin ki inkılâb olmaz bir anda, Onun zamandadır ancak ümidi... Demedin : «Göreyim onu cihanda.» Oldun ilk gâzisi ve ilk şehidi.
ENVER PAŞA Bir kalbsin ki tereddüdsüz, şüphesiz, Bir ruhsun ki iradeli, imanlı; Sen olmasan ihtimâl ki şimdi biz Kalacaktık Avrupa’da bühtanlı. Herkes me’yus iken şendin ümid-vâr,
TAL’AT PAŞA Bütün kalbler «Leibnitz» in «Monad»ı Gibi — şahsî bir tül ile örtülü — Birbirine kapalıyken... Parladı Millî bir nur, şeffaf etti o tülü... O nur senin zekândır ki fark eder Tezadların içindeki ahengi... Meze ederek yine bize zerk eder, Önce bizden topladığı bin rengi.. Sen canları birleştiren bir ruhsun, Vicdanını sende görür cem’iyet; O bir necat teknesidir, sen Nuh’sun, Sen, olmasan, öksüz kalır bu millet... Türk neferi gibi temiz yürekli : Tasallüfsüz, tefahürsüz bir alpsin.. Türk tarihi gibi nâmus heykeli, Hiçbir zaman sarsılmayan bir kalbsin...
Âşık ağlar «Cânan» diye Asker ölür «Vatan» diye Ders okunur «İrfan» diye Murad sensin yüce Tanrı!
Reklam
Benim gönlüm, kış günü aç Kalan bülbül gibi muhtaç Ruhum hasta, sensin ilâç, Beni derdden kurtar Tanrı'm!..
Galiçya’da siperinde uyuyan Bu nefere dikkatle bak, ey şair! Şair odur, senin yazın hep nesir, Uyuyan sen, odur sezen ve duyan. Şair odur, çünkü onun kalemi, Uyurken de düşmez asla elinden, Kalbindeki bütün zevki, elemi İlham ona, vatanından, ilinden. Vatanını unutamaz hiç kalbi, Uyursa da cenksiz kalmaz ru'yası; Bebeğiyle yatan küçük
Bilmem niçin, kadınlığa ait işten kaçmışız... Ya onun da bir emeği yok mu bu Türk ilinde?.
249 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.